Kissingerdiplomasi Sağlık ile ilgili ayetler Kuranda hastalık ayetleri, hastalık ile ilgili ayetler Bay Diplomasi: "Henry Kissinger" - YouTube. 26.07.2022. Anayasa Candır - Çocuklarımızla birlikte Anayasa Candır: The kissing booth 2; Bolu kartalkaya hava durumu; Kuranda hastalık ayetleri, hastalık ile ilgili ayetler; Slime Nasıl Kul Hakkı ile ilgili Ayetler, Kuranda Kul Hakkı Kul hakkı Allah'ın affetmeyeceği tek şey. Peki yüce yaratıcı Kuran-ı Kerim'de kul hakkını bizlere nasıl anlatıyor ve bizleri nasıl uyarıyor hiç merak ettiniz mi? İşte kul hakkı ile ilgili Kuran'da geçen ayetler 1. 16:71. Allah kiminize kiminizden daha bol rızık verdi. Buçerçevede Allah ile insan, Allah ile alem münasebetlerine, inanç ve ibadetlerin tamamına, ahlak ve sosyal hayatın / muamelatın bazı yönlerine ilişkin ayetler bilgilendirme amaçlı ayetlerdir. Bunun yanında insan ile insan ve insan ile alem ilişkilerini 10 belirleyerek düzenlemeye Beyza Moderatör. Şehitler ile ilgili ayetler. "Eger Allah yolunda öldürülürseniz veya ölürseniz, Allah'in size lütfedecegi magfiret ve rahmet onlarin biriktirdiklerinden daha hayirlidir. Andolsun, ölseniz de öldürülseniz de muhakkak ki Allah'in huzurunda toplanacaksiniz." (Ali Imran, 3/157-158) Bugünkü konumuzda sizlere hayvanlar ile ilgili ayet meallerini yazmaya çalışacağız. Umuyoruz faydalı olur. Hayvanlar ile ilgili ayetler. Davud ve Süleyman da; hani kavmin hayvanlarının içine girip yayıldığı ekin-tarlaları konusunda hüküm yürütüyorlardı. Biz onların hükmüne şahid idik. Enbiya Suresi, 78. ayet cash. Kız TanımıKız kelimesinin Türk Dil Kurumuna göre tanımı şöyle;1. isim Dişi çocuk; “Oğlu savaşın birinde şehit düştü, iki kızı da evlenip ücra yerlere gittiler.” – Halikarnas Balıkçısı 2. Üzerinde kadın resmi bulunan iskambil kâğıdı; “Karo kızı.” 3. ünlem Dişi cinsten birine daha yaşlı biri tarafından kullanılan bir seslenme sözüKur’an-ı Kerim’de Kız Hakkındaki Ayetler Hangileri?NOT AYETLERİN TÜRKÇE MEALLERİ, TÜRKİYE CUMHURİYETİ DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞININ RESMİ İNTERNET SİTESİNDEN ALINMIŞTIR. Sponsorlu Bağlantılar Âl-i İmrân Sûresi 36. Ayet; Onu doğurunca, “Rabbim!” dedi, “Onu kız doğurdum.” -Oysa Allah onun ne doğurduğunu daha iyi bilir- “Erkek, kız gibi değildir. Ona Meryem adını verdim. Onu ve soyunu kovulmuş şeytandan senin korumana bırakıyorum.”Nisâ Sûresi 12. Ayet; Eğer çocukları yoksa, karılarınızın geriye bıraktıklarının yarısı sizindir. Eğer çocukları varsa, bıraktıklarının dörtte biri sizindir. Bu paylaştırma, ölen karılarınızın yaptıkları vasiyetlerin yerine getirilmesi, yahut borçlarının ödenmesinden sonradır. Eğer sizin çocuğunuz yoksa, bıraktığınızın dörtte biri onlarındır. Eğer çocuğunuz varsa bıraktığınızın sekizde biri onlarındır. Yine bu paylaştırma yaptığınız vasiyetin yerine getirilmesinden, yahut borçlarınızın ödenmesinden sonradır. Eğer kendisine varis olunan bir erkek veya bir kadının evladı ve babası olmaz ve bir erkek veya bir kız kardeşi bulunursa ona altıda bir düşer. Eğer kardeşler birden fazla olurlarsa, üçte birde ortaktırlar. Bu paylaştırma varislere zarar vermeksizin yapılan vasiyetin yerine getirilmesinden, yahut borcun ödenmesinden sonra yapılır. Bütün bunlar Allah’ın emridir. Allah hakkıyla bilendir, halimdir hemen cezalandırmaz, mühlet verir.Nisâ Sûresi 23. Ayet; Size şunlarla evlenmek haram kılındı Analarınız, kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, erkek kardeş kızları, kız kardeş kızları, sizi emziren süt anneleriniz, süt kız kardeşleriniz, karılarınızın anneleri, kendileriyle zifafa girdiğiniz karılarınızdan olup evlerinizde bulunan üvey kızlarınız, -eğer anneleri ile zifafa girmemişseniz onlarla evlenmenizde size bir günah yoktur- öz oğullarınızın karıları, iki kız kardeşi nikah altında bir araya getirmeniz. Ancak geçenler önceden yapılan bu tür evlilikler başka. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet Sûresi 176. Ayet; Senden fetva istiyorlar. De ki “Allah size “kelâle” babasız ve çocuksuz kimsenin mirası hakkında hükmünü açıklıyor Çocuğu olmayan bir kişi ölür de kız kardeşi bulunursa bıraktığı malın yarısı onundur. Eğer kız kardeşi ölür ve çocuğu da bulunmazsa, erkek kardeş ona varis olur. Eğer kız kardeşler iki iseler, erkek kardeşin bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Eğer kardeşler erkekli kızlı iseler o zaman, bir erkeğe, iki kızın hissesi kadar pay vardır. Sapmayasınız diye Allah size hükmünü açıklıyor. Allah her şeyi hakkıyla Sûresi 100. Ayet; Bir de cinleri Allah’a bir takım ortaklar yaptılar. Oysa onları o yarattı. Bilgisizce Allah’a oğullar ve kızlar da uydurdular. O, onların niteledikleri şeylerden uzaktır, Sûresi 78. Ayet; Kavmi, konuklarıyla çirkin ilişkide bulunmak üzere ona doğru koşa koşa geldiler. Zaten onlar önceden de bu tür çirkin işleri yapıyorlardı. Lût dedi ki “Ey Kavmim! İşte kızlarım. Onlarla nikahlanmanız sizin için daha temizdir. Allah’a karşı gelmekten sakının ve konuklarıma karşı beni rezil etmeyin. İçinizde hiç aklı başında bir adam yok mu?” Sponsorlu Bağlantılar Hûd Sûresi 79. Ayet; Onlar, “İyi biliyorsun ki kızlarında bizim gözümüz yok. Sen bizim ne istediğimizi çok iyi biliyorsun” Sûresi 71. Ayet; Lût “İşte kızlarım. Eğer yapacaksanız onlarla evlenebilirsiniz” Sûresi 57. Ayet; Onlar, kızları Allah’a nispet ediyorlar -ki O bundan uzaktır- kendilerine ise, canlarının Sûresi 58. Ayet; Onlardan biri, kız ile müjdelendiği zaman içi öfke ile dolarak yüzü simsiyah kesilir!Meryem Sûresi 28. Ayet; “Ey Hârûn’un kız kardeşi! Senin baban kötü bir kimse değildi. Annen de iffetsiz değildi.” Sponsorlu Bağlantılar Tâhâ Sûresi 40. Ayet; “Hani kız kardeşin Firavun ailesine gidiyor ve “size onun bakımını üstlenecek kimseyi göstereyim mi?” diyordu. Derken, gözü aydın olsun, üzülmesin diye seni annene döndürdük. Sana baktı, büyüdün ve kazara bir cana kıydın da biz seni kederden kurtardık seni sıkı bir denemeden geçirdik ve kaçıp Medyen’e gittin. Medyen halkı içinde yıllarca kaldın sonra peygamber olman için takdir edilmiş bir zamanda Tûr’a geldin ey Mûsâ!”Nûr Sûresi 31. Ayet; Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. Yüz ve el gibi görünen kısımlar müstesna, zînet yerlerini göstermesinler. Başörtülerini ta yakalarının üzerine kadar salsınlar. Zinetlerini, kocalarından, yahut babalarından, yahut, kocalarının babalarından yahut oğullarından, yahut üvey oğullarından, yahut erkek kardeşlerinden, yahut erkek kardeşlerinin oğullarından, yahut kız kardeşlerinin oğullarından, yahut müslüman kadınlardan, yahut sahip oldukları kölelerden, yahut erkekliği kalmamış hizmetçilerden, yahut da henüz kadınların mahrem yerlerine vakıf olmayan erkek çocuklardan başkalarına göstermesinler. Gizledikleri zinetler bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey mü’minler, hep birlikte tövbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz! Sponsorlu Bağlantılar Nûr Sûresi 61. Ayet; Köre güçlük yoktur, topala güçlük yoktur, hastaya da güçlük yoktur. Kendi evlerinizde veya babalarınızın evlerinde veya annelerinizin evlerinde veya erkek kardeşlerinizin evlerinde veya kız kardeşlerinizin evlerinde veya amcalarınızın evlerinde veya halalarınızın evlerinde veya dayılarınızın evlerinde veya teyzelerinizin evlerinde veya anahtarlarına sahip olduğunuz evlerde ya da dostlarınızın evlerinde yemek yemenizde de bir sakınca yoktur. Bir arada veya ayrı ayrı olarak yemek yemenizde de bir sakınca yoktur. Evlere girdiğiniz zaman birbirinize, Allah katından mübarek ve hoş bir esenlik dileği olarak, selam verin. İşte Allah, düşünesiniz diye âyetleri size böyle Sûresi 11. Ayet; Annesi, Mûsâ’nın kız kardeşine, “Onu takip et” dedi. O da Mûsâ’yı, onlar farkına varmadan uzaktan Sûresi 27. Ayet; Şuayb, “Ben, sekiz yıl bana çalışmana karşılık şu iki kızımdan birisini sana nikahlamak istiyorum. Eğer sen bunu on yıla tamamlarsan o da senden olur. Ben seni zora koşmak da istemiyorum. İnşaallah beni salih kimselerden bulacaksın” Sûresi 50. Ayet; Ey Peygamber! Biz sana mehirlerini verdiğin eşlerini, Allah’ın sana ganimet olarak verdiklerinden elinin altında bulunan kadınları; seninle beraber hicret eden, amcanın kızlarını, halalarının kızlarını, dayının kızlarını ve teyzelerinin kızlarını sana helal kıldık. Ayrıca, diğer mü’minlere değil de, sana has olmak üzere, mehirsiz olarak kendini Peygamber’e bağışlayan, Peygamber’in de kendisini nikahlamak istediği herhangi bir mü’min kadını da sana helal kıldık. Mü’minlere eşleri ve sahip oldukları cariyeleri hakkında farz kıldığımız şeyleri elbette bilmekteyiz. Bütün bunlar, sana herhangi bir zorluk olmaması içindir. Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. Sponsorlu Bağlantılar Ahzâb Sûresi 55. Ayet; Peygamberin hanımlarına, babalarından, oğullarından, erkek kardeşlerinden, erkek kardeşlerinin oğullarından, kız kardeşlerinin oğullarından, mümin kadınlardan ve sahip oldukları cariyelerden ötürü bir günah yoktur. Ey Peygamber hanımları! Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah her şeye hakkıyla Sûresi 59. Ayet; Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, bedenlerini örtecek elbiselerini giysinler. Bu onların tanınıp incitilmemelerine de daha uygundur. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet Sûresi 153. Ayet; Yoksa Allah kızları erkeklere tercih mi etti?Zuhruf Sûresi 16. Ayet; Yoksa, Allah, yarattıklarından kendisine kızlar edindi de, oğulları size mi seçip ayırdı?Tûr Sûresi 39. Ayet; Yoksa, kızlar O’na Allah’a da oğullar size mi?Tahrîm Sûresi 12. Ayet; Allah, bir de iffetini sapasağlam koruyan ve bizim de kendisine ruhumuzdan üflediğimiz, Rabbinin kelimelerini ve kitaplarını doğrulayan İmran kızı Meryem’i de inananlara örnek gösterdi. O itaat edenlerdendi. Sponsorlu Bağlantılar Nebe Sûresi 31/34. Ayetler; Şüphesiz Allah’a karşı gelmekten sakınanlara bir kurtuluş, bahçeler, üzümler, kendileriyle bir yaşta, göğüsleri çıkmış genç kızlar ve dolu dolu kadehler Sûresi 8/9. Ayetler; Diri diri gömülen kız çocuğunun, hangi günahtan ötürü öldürüldüğü sorulduğu zaman, Zamanımızda birkaç ayetin manasını bilen insanların, Kur’an-ı Kerimi Türkçe malinden okuyarak “müfessir” kesildiğini ve ayetlere kendi yorumları ile mana verdiğini görüyoruz. Bu çok yanlış bir harekettir. Kur’an ayetlerinden mana çıkartmak yani tefsir ilmi herkesin yapacağı bir iş değildir. Tefsir âlimleri, bir insanın Kur’an’ı tefsir edebilmesi için o kişinin 15 ilim dalında ihtisas yapması gerektiğini vurgulamışlardır. İşte o 15 ilim dalı 1- Lügat İlmi Kur’an-ı Kerimdeki her kelimenin asıl manasını bilmeye yarayan ilimdir. Mücahid Rahmetullahi Aleyh diyor ki “Allah’a ve kıyamet gününe iman eden kimsenin Arapça kelimelerin bütün manalarını iyice bilmeden Kur’an-ı Kerim hakkında ağzını açması caiz değildir.” Sadece bir kelimenin bir kaç manasını bilmek de yeterli değildir. Çünkü bir kelime birkaç manayı içine aldığı halde kişi bunlardan bir ikisini bilir. Halbuki orada gerçekten başka mana kastedilmiş olur. Taha suresinde geçen “Allah arşı istiva etti” ayetinde istiva kelimesinin diğer ayetlerle çatışan “oturdu” manasını almak da böyle bir hatadır. Bu lügat ilmini iyi bilmemekten kaynaklanmaktadır. 2-Nahv gramer ilmi İrabın, yani harekelerin değişmesi ve başka şekle girmesiyle mana tamamen değişir. İrabı bilmek ise nahv ilmine bağlıdır. 3- Sarf İlmi Bu ilmi bilmek gerekir. Çünkü kelimenin şekil ve binalarının değişmesi ile manaları tamamen değişir. İbni Faris Rahmetullahi Aleyh diyor ki “Sarf ilmini kaybeden çok şeyi kaybetmiştir.” 4- İştikak kelime türetme İlmi Bir kelime iki ayrı kökten meydana gelmiş ise onların manası da değişik olur. “Mesih” kelimesinin dokunmak manasına gelen “mesh” ve ölçek manasına gelen “mesahet” kökünden geldiği gibi. 5- Mania İlmi Bu ilimle sözün manaya göre dizilişi bilinir. 6- Beyan İlmi Bu ilimle sözün açık ve kapalı manaları, benzetme ve kinayeleri bilinir. 7- Bedi İlmi Bu ilimle sözün ifade etme bakımından güzellikleri bilinir. Bu üç ilme “İlmi belagat” denir ki, Kur’an tefsir edenin bilmesi gereken önemli ilim dallarındandır. Zira Kur’an-ı Kerim başlı başına bir mucizedir. Belağatı ile onun benzeri getirmekten herkesi aciz bırakan hali bilinir. 8- Kıraat İlmi Çeşitli okuyuşlar yüzünden farklı manalar anlaşılır. Böylece bir mananın diğeri üzerine tercihi bilinmiş olur. 9- Akaid İlmi Kuran’ı Kerim’de bazı ayetler vardır ki, onların zahiri manalarını Allah’u Zülcelal için kullanmak doğru değildir. Bu bakımdan onlarda bir tevile ihtiyaç doğar. Mesela Fetih Suresi 10. Ayette geçen “Allah’ın eli” ifadesi gibi. 10- Usul-ü Fıkıh İlmi Bununla bir delile dayanarak ve kaynağına inerek hüküm çıkarma yolları bilinir. 11- Sebeb-i Nuzül Ayetlerin iniş sebebini de iyi bilmek gerekir. İniş sebebini bilmekle mana daha açığa çıkar. Bazen mananın kendisini anlamak bile iniş sebebine bağlı olur. 12- Nasih ve Mensuh İlmi kur’an’da lafzı ve manası sonradan başka bir ayet ile kaldırılan ayetler bulunmaktadır. Bu ilim bilinmezse o ayetleri anlamak imkansızdır. 13- Fıkıh İlmi Bir şeyin teferruatı tam olarak kavranırsa onun bütünü tanınmış olur. 14- Hadis İlmi Kur’an-ı Kerimde tafsilatı zikredilmeyen ayetleri tefsir eden hadisleri de bilmek gerekir. 15- Vehbi İlim Bunların hepsinden sonra “Vehbi İlim” gerekir ki, Cenab-ı hakk’ın özel ihsanıdır. Onun hususi kullarına lutfeder. Halk hazreti Ali Radıyallahu Anh’a “Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem sana bazı özel ilimler öğretti mi veya başkalarına söylemediği, sana ait özel vasiyeti var mı?” diye sorduklarında bu konuyu işaret ederek şöyle buyurdu “Cenneti yaratan ve Vücuda can veren Allaha yemin olsun ki, bu bende olan şey Allah’u Teâlâ’nın kendi kelamını anlamak bir kimseye lütfettiği anlayıştan başka bir şey değildir.” İbni Ebiddünya Rahmetullahi aleyh diyor ki “Kur’an ilimleri ve ondan hasıl olanlar sahili olmayan deniz gibidir.” Yukarıda anlatılan bu ilimler Kur’anı tefsir edecek biri için vasıta yerindedirler. Eğer bir kişi bu ilimleri bilmeden Kur’an’ı tefsir ederse, o kendi görüşüne göre tefsir yapmış olur k, bu yasaktır ve bunu yapanlar için tehdit hadisleri vardır. Kimya-i Saadet’te şöyle yazılmıştır “Kuran’ı Kerim’in tefsiri üç kişinin kalbine açılmaz. 1- Arapça ilimlerini bilmeyene 2- Büyük günah işlemekte ısrar eden veya bid’at işleyene ki, onun işlediği günah ve bid’at yüzünden kalbi kararır. Bu yüzden Kur’anı anlamaktan aciz kalır. 3- İtikadi meselelerde zahiri manaya inanmış olup Kur’an-ı Kerimin herhangi bir cümlesi inancına ters düşünce bundan hoşlanmayan kişiye de Kur’an’ı anlamak nasip olmaz. Allah bu üç kısımdan bizleri muhafaza eylesin. Kur’an-ı Kerime mana vermeye kalkışan adama sorarlar “Sen bunlardan hangisini biliyorsun” diye. Cevap veremez, tutulur. Çünkü ihtisas alanı başkadır. O fitneciliğin, bidatçiliğin tezini yapmıştır. Kimisi de kız tavlama taktikleri alanında uzmandır ama bir bakarsınız Türkçe okuduğu mealden yola çıkarak ayeti tefsir etmeye kalkar. Dolayısıyla hiç alakası olmadığı, bu ilimlerin onda birini bile bilmediği halde Kur’an’ı tefsir etmeye kalkışan insanların sapıtması normaldir. Çünkü tutunacağı dal, dayanacağı birşey yoktur. BÜYÜK TEHLİKE Bilerek saptıran ve ayetleri tahrif edenlerden başka cahil olup iki ayet bile okuyamayan insanlar da vardır. Cehalet mazeret kabul edilmeyeceğinden bu konudaki tehditleride sıralayalım Bir Hadis-i Şerifte buyruluyor ki “Kim, Kur’an’ın hükümleri ve anlamı hakkında bilgisiz olarak konuşursa, Cehennemdeki yerine hazırlansın.” Tirmizi, Tefsir-i Kur’an 1 İmam-ı Rabbani hazretleri buyurdu ki Kur’an-ı kerimin tefsiri, Resulullahtan işitildiği gibi yapılabilir. “Kur’an-ı kerimi, kendi görüşüne, anlayışına göre tefsir eden kâfir olur” hadis-i şerifi, bunu bildirmektedir. 1/234 “Kur’an-ı kerimi, kendi görüşüyle açıklayan, doğru olsa dahi, mutlaka hata etmiştir“ Nesai Allah’u Teala böyle insanlara akıl fikir ihsan eylesin, şerlerinden Ümmeti Muhammed’i muhafaza eylesin. Kim, Kur’an’ın hükümleri ve anlamı hakkında bilgisiz olarak konuşursa, Cehennemdeki yerine hazırlansın. Tirmizi, Tefsir-i Kur’an 1 İmam-ı Rabbani hazretleri buyurdu ki Kur’an-ı kerimin tefsiri, Resulullahtan işitildiği gibi yapılabilir. “Kur’an-ı kerimi, kendi görüşüne, anlayışına göre tefsir eden kâfir olur” hadis-i şerifi, bunu bildirmektedir. 1/234 Kur’an-ı kerimi, kendi görüşüyle açıklayan, doğru olsa dahi, mutlaka hata etmiştir Nesai Yaratan Allah yaratmış olduğu bütün kullarını dünyada başıboş bırakmamış, onların dünyada huzurlu ve ahirette kendilerinin memnun olacağı emirler ve yasaklar indirmiştir. İnsanların mutlu olacağı hükümler ise ya bir ilahi bir kitap yada sahife aracılığıyla insanlara bildirilmiştir. İlk peygamber Hz. Ademle başlayan ve en son gönderilen peygamber olan Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa ile son bulan Peygamberlerin her biri Yüce Allahtan almış oldukları bu kitap veya sahifelerde bulunan emir ve yasakları ümmetlerine aktarmışlar ve oların indirilenleri daha iyi anlamaları için kendileri de ümmetlerine örnek olmuşlardır. Yüce Allah’ın insanlara indirmiş olduğu en son ilahi kitap ise Kur’an-ı Kerim’dir. Sözlükte "toplamak, okumak, bir araya getirmek" anlamına gelen Kur'an terim olarak şöyle tarif edilir "Hz. Peygamber'e indirilen, Mushaflarda yazılı, Peygamberimizden bize kadar tevâtür yoluyla nakledilmiş, okunmasıyla ibadet edilen, insanlığın benzerini getirmekten âciz kaldığı ilâhî kelâmdır" Bu tarifte bazı hususlar göze çarpmaktadır "Peygambere indirilen" derken Hz. Muhammed kastedilmektedir. "Tevâtür yoluyla nakledilmiş olan" derken, her devirde yalan üzerine birleşmelerini aklın imkânsız gördüğü bir topluluk tarafından nakledildiği ve nesilden nesile böyle geçtiği için onun, Allah'a ait oluşunun kesinliği ifade edilmektedir. "Okunmasıyla ibadet edilen" derken de, okumanın ibadet olduğuna, namaz ibadetinde vahyedilen metnin okunması gerektiğine ve Kur'an tercümelerinin namazda okunmasının câiz ve geçerli olmadığına işaret edilmektedir. 1 Kuran-ı Kerim kendisine uyulduğu zaman uyanı hidayete götüren ve kendisinde hiç şüphe bulunmayan ilahi bir kitaptır. Yüce Rabbimiz Bakara süresinin ilk ayetlerinde bu hususu şöyle ifade etmektedir. الم ذَلِكَ الْكِتَابُ لاَ رَيْبَ فِيهِ هُدًى لِّلْمُتَّقِينَ “Elif Lam Mim. Bu, kendisinde şüphe olmayan kitaptır. Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için yol göstericidir.”2 Başka bir ayette ise Yüce Rabbimizin Kur’an-ı Kerimi insanları karanlıktan aydınlığa çıkartmak için gönderdiğini zikretmektedir. هُوَ الَّذِي يُنَزِّلُ عَلَى عَبْدِهِ آيَاتٍ بَيِّنَاتٍ لِيُخْرِجَكُم مِّنَ الظُّلُمَاتِ إِلَى النُّورِ وَإِنَّ اللَّهَ بِكُمْ لَرَؤُوفٌ رَّحِيمٌ “O, sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için kulu Muhammed’e apaçık âyetler indirendir. Şüphesiz Allah, size karşı çok esirgeyici, çok merhametlidir.”3 Ayrıca Kur’an-ı Kerim İslam Dininin ilk kaynağıdır. Herhangi bir konuda İslam Dini açısından hüküm verilirken ilk müracaat edilecek kaynak Kur’an’dır. Kur’anı Kerimin indirilişi bir rahmet ve şefkat tecellisidir. Ayet-i kerimelerde Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır. الَر كِتَابٌ أَنزَلْنَاهُ إِلَيْكَ لِتُخْرِجَ النَّاسَ مِنَ الظُّلُمَاتِ إِلَى النُّورِ بِإِذْنِ رَبِّهِمْ إِلَى صِرَاطِ الْعَزِيزِ الْحَمِيدِ “Elif. Lâm. Râ. Bu Kur'an, Rablerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa, yani her şeye galip ve övgüye lâyık olan Allah'ın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır4. يَا أَيُّهَا النَّاسُ قَدْ جَاءتْكُم مَّوْعِظَةٌ مِّن رَّبِّكُمْ وَشِفَاء لِّمَا فِي الصُّدُورِ وَهُدًى وَرَحْمَةٌ لِّلْمُؤْمِنِينَ “Ey insanlar! Size Rabbinizden bir öğüt, gönüllerdekine bir şifa, müminler için bir hidayet ve rahmet gelmiştir.”5 وَنُنَزِّلُ مِنَ الْقُرْآنِ مَا هُوَ شِفَاء وَرَحْمَةٌ لِّلْمُؤْمِنِينَ وَلاَ يَزِيدُ الظَّالِمِينَ إَلاَّ خَسَاراً “Biz Kur’an’dan, mü’minlere şifa ve rahmet olan şeyler indiriyoruz. Ama Kur’an, zalimlere ziyan artırmaktan başka bir katkıda bulunmaz”6 كِتَابٌ أَنزَلْنَاهُ إِلَيْكَ مُبَارَكٌ لِّيَدَّبَّرُوا آيَاتِهِ وَلِيَتَذَكَّرَ أُوْلُوا الْأَلْبَابِ “Bu Kur’an çok mübârek bir kitapdır. Onu sana indirdik ki âyetlerini düşünsünler ve aklı selim sahipleri öğüt alsınlar”7 Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa Efendimizden siz kıymetli cemaatimize konumuzla ilgili bazı hadisleri aktarmak isterim. Nasıl ki, Kur’an-ı Kerim bizi kendisine yönlendiriyor ise Efendimizde bizi Kur’an-ı Kerime yönlendirmektedir. اقْرَؤُا القُرْآنَ فإِنَّهُ يَأْتي يَوْم القيامةِ شَفِيعاً لأصْحابِهِ “Kur’an okuyunuz. Çünkü Kur’an, kıyamet gününde kendisini okuyanlara şefaatçi olarak gelecekti.”8 منْ قرأَ حرْفاً مِنْ كتاب اللَّهِ فلَهُ حسنَةٌ ، والحسنَةُ بِعشرِ أَمثَالِهَا لا أَقول الم حَرفٌ ، وَلكِن أَلِفٌ حرْفٌ، ولامٌ حرْفٌ ، ومِيَمٌ حرْفٌ “Kim Kur’ân-ı Kerîm’den bir harf okursa, onun için bir iyilik sevabı vardır. Her bir iyiliğin karşılığı da on sevaptır. Ben, elif lâm mîm bir harftir demiyorum; bilâkis elif bir harftir, lâm bir harftir, mîm de bir harftir.”9 إنَّ الَّذي لَيس في جَوْفِهِ شَيْءٌ مِنَ القُرآنِ كالبيتِ الخَرِبِ “Kalbinde Kur’an’dan bir miktar bulunmayan kimse harap ev gibidir.”10 لا حَسَدَ إلاُّ في اثنَتَيْن رجُلٌ آتَاهُ اللَّه القُرآنَ ، فهوَ يقومُ بِهِ آناءَ اللَّيلِ وآنَاءَ النَّهَارِ ، وَرجُلٌ آتَاهُ اللَّه مالا ، فهُو يُنْفِقهُ آنَاءَ اللَّيْلِ وَآنَاءَ النهارِ “Sadece şu iki kimseye gıpta edilir Biri Allah’ın kendisine Kur’an verdiği ve gece gündüz onunla meşgul olan kimse, diğeri Allah’ın kendisine mal verdiği ve bu malı gece gündüz O’nun yolunda harcayan kimse.”11 ومَا اجْتَمَعَ قَوْمٌ في بَيْتٍ من بُيوتِ اللَّهِ يَتْلُونَ كتاب اللَّهِ ، ويتَدَارسُونَه بيْنَهُم ، إِلاَّ نَزَلتْ علَيهم السَّكِينَة ، وغَشِيَتْهُمْ الرَّحْمَة ، وَحَفَّتْهُم الملائِكَةُ ، وذَكَرهُمْ اللَّه فيِمنْ عِنده “Bir cemaat Allah’ın evlerinden bir evde toplanır, Allah’ın kitabını okur ve aralarında müzakere ederlerse, üzerlerine sekînet iner, onları rahmet kaplar ve melekler etraflarını kuşatır. Allah Teâlâ da o kimseleri kendi nezdinde bulunanların arasında anar.”12 خَيركُم مَنْ تَعَلَّمَ القُرْآنَ وَعلَّمهُ “Sizin en hayırlılarınız, Kur’an’ı öğrenen ve öğretenlerinizdir.”13 Kur’an-ı Kerim’in özellikleri arasında şu hususlar öne çıkmaktadır. Kerim Arapça olarak indirilmiş ve bu güne kadar herhangi bir tahrifata uğratılmadan gelmiştir. ilahi kitaplar toptan bir seferde indirilmişken, Kur’an-ı Kerim zamanın akışına ve olaylara göre indirilmiştir. Muhammed peygamber olduğunun en büyük alameti ve O’nun en büyük mucizesidir. Kerim, ezberlenmesi kolay, hem mana hem de söz yönüyle eşsiz bir kelamdır. Kur’an-ı Kerim kendisinden sonra hiçbir ilahi kitabın gelmeyeceği bir kitaptır. İndirildiği günden kıyamete kadar gelecek olan bütün insanların ihtiyaçlarına cevap olacak konuları içeren ilahi bir kitaptır. Bu konuları şöyle zikredebiliriz. İtikad Başta Allah'a iman olmak üzere peygamberlere, meleklere, kitaplara, kazâ ve kadere, âhirete ait önemli konular ve inançla ilgili çeşitli meseleler, Kur'an'ın kapsadığı konuların başında gelir. Kur’an-ı Kerim birçok ayetinde iman konuları anlatılır. Nitekim Yüce Rabbimizin bizlerden istediği ilk şey imandır. İman ise şirke bulaştırılmadan, tevhid inancı benimsenerek Tek olan Allah’a iman etmekle başlar. Peygamberlere, meleklere, kitaplara, ahirete, kaza ve kadere iman diğer imanı konulardır. Yüce Rabbimiz iman konularını çeşitli ayetlerde bizlere bildirmiştir. İbadetler Kur'an'da Müslümanların yapmakla yükümlü bulundukları namaz, oruç, hac, zekât vb. ibadetlere dair âyetler vardır. Muâmelât Kur'an bir toplumun devamını sağlayan ve toplum fertlerinin aralarındaki ilişkileri düzenleyen birtakım hükümleri kapsar. Ukubat Toplumun düzenini bozan, insan haklarını ve yasakları çiğneyen kimseler cezayı hak edecekleri için Kur'an bunlarla ilgili hükümleri de kapsamaktadır. Ahlâk Kur'an, kişilerin dünya ve âhiret mutluluğunun sağlamasına yardımcı olmak üzere, ana babaya hürmet, insanlarla iyi geçinme, iyiliği emretme, kötülükten sakındırma, adalet, doğruluk, alçak gönüllülük, merhamet, sevgi... gibi ahlâkî hükümleri de kapsamına almaktadır. Nasihat ve Tavsiyeler İnsanlara emir ve yasaklar konusunda duyarlı olmalarını, nefislerine esir düşmemelerini, dünyayı âhirete tercih etmemelerini, dünyada imtihana çekildiklerini hatırlatan, çeşitli tehlikelerden koruyan nasihat ve tavsiyeler de Kur'an'ın içerdiği konular arasındadır. Vad ve Vaîd Allah'ın emirlerine boyun eğip yasaklarından kaçınanların cennetle mükâfatlandırılacaklarına, buyruklarını terkedip yasaklarını çiğneyenlerin cehennemle cezalandırılacaklarına dair Kur'an'da pek çok âyet bulunmaktadır. İlmî Gerçekler Kur'an, insanlığa gerekli olan ilmî gerçeklerin ve tabiat kanunlarının ilham kaynağını teşkil eden âyetleri de kapsamaktadır. Kıssalar Kur'ân-ı Kerîm önceki ümmetlerle, peygamberlerin hayatından da söz eder. Ancak bunları bir tarih kitabı gibi değil, insanların ibret alacakları bir üslûp ile anlatır. Dualar İnsan yapacağı işlerde sürekli Allah'ın yardımına muhtaç olduğu için Kur'an'da çeşitli dualar da yer almıştır.14 Yukarıda saymış olduğumuz bir çok ayetten ve hadislerden çıkan sonuçları maddeler halinde şöyle değerlendirebiliriz. -Kur’an-ı Kerim, Rabbimiz tarafından bizlere gönderilen en son ilahi mesajdır ve son kutsal kitap olduğuna dair hiçbir şüphemiz olmamalıdır. -Kur’an-ı Kerim, Allah-u Teala’nın kullarına duyduğu merhametin tecellisidir, Peygamber Efendimizin en büyük mucizesidir ve Peygamberliğinin en büyük ispatıdır. -Kur’an-ı Kerim, melekler, peygamberler ve diğer itikadi hususlardaki en doğru bilgileri bizlere aktarmaktadır, kişiye dünya ve ahiret mutluluğunun yollarını göstermektedir. Kur’an-ı Kerim, kişiye nasıl duada bulunacağını öğretmektedir. -Kur’an-ı Kerim indirilmeye başladığı günden önceki milletlerden haber vermektedir ve taklit edilemez kutsal bir kitaptır. Kur’an-ı Kerim, kendinden önce gelmiş ve bozulmuş olan kutsal kitaplar ve onların içinde yer alan hükümlerin er doğrularından bahsederek diğer dinler arasında bulunan ihtilafları da çözücü bir mahiyete sahiptir. Edebi üslubu çağlar öncesinden çağlar ötesine hitap etmekte, teknolojik gelişmeler hep kendi söylemleri paralelinde gelişmektedir. -Kur’an-ı Kerim insanlar için en güzel öğütleri sunmaktadır. Nasıl bir iman? Nasıl bir ibadet? Nasıl bir ahlak? Sorularına karşı en güzel cevapların bulunacağı son ilahi mesajdır. Ayrıca Kur’an-ı Kerim, toplum içerisinde insanların yapması gereken bir takım ilkeleri kapsamaktadır. -Kur’an-ı Kerim, tabiat kanunlarıyla ilgili vermiş olduğu bilgiler bütün ilim adamlarına bir yol gösterici olmuştur. Sadece yaratılanlar hakkında değil Yaratan hakkında da en doğru bilgileri sunmakta, yaratılanların düşünülmesi istenmekte, Yüce Allah’ın kudret ve büyüklüğü düşünülmeye teşvik etmektedir. -Kur’an-ı Kerim, okuyana şifa veren, gönüllere huzur sağlayan bir kitaptır. Hiç mana bilmeyen insanları dahi o eşsiz üslubu ile etkilemektedir. Bu sebeple okunduğu zaman teskin edici çok büyük bir özelliği vardır. -Kur’an-ı Kerim, kolayca ezberlenen ve bu özelliği hiçbir kitaba nasip olmamıştır. 23 yılda tedrici olarak parça parça indirildiği halde, bütününe bakıldığı zaman eşsiz bir uyuma sahiptir. -Kur’an-ı Kerim, hafızlık müessesi ile sahabe döneminde başlayan ve günümüze kadar devam eden bir süreçle zihinlerde korunma altına alınmıştır. Tekrar tekrar okunmasına rağmen, ne okuyana nede dinlene bıkkınlık vermeyen bir kitaptır. -Kur’an-ı Kerim, indirilmeye başlandığından beri 15 asır geçmesine rağmen canlılığını, diriliğini, güzelliğini ve insanlara hidayet rehberi olmayı devam ettirmektedir. Gaybi bilgileri bize sunmakta metafizik alanında en önemli ve en değerli bilgileri bizlerin zihinlerine aktarmaktadır Kur’an-ı Kerim kendisinden başka ilahi kitap kabul edilmeyecek son ilahi kitaptır. Sevgili Peygamberimize indirildiği aslına uygun günümüze kadar muhafaza edilmiştir. İçinde bulunan ayetler asla yanlış aktarılmamıştır. Hafızların ezberlemesiyle korunmuş dilden dile, gönülden gönüle aktarılarak günümüze gelmiştir. Yüce Rabbim Kur’an-ı Kerimi hayatımıza aktarmayı, Dünya ve ahiret hayatımızı mutluluklar içerisinde geçirmeyi nasip etsin. Allah’a emanet olun. Ahmet ÜNAL Vaiz 1. TDV. İslam İlmihali, 2. Bakara,2/1-2 3. Hadid, 57/9 4. İbrahim, 14/1 5. Yunus, 10/57 6. İsrâ, 17/82 7. Sâd, 38/29 8. Riyazü’s-Salihin, Hadis No 993 9. Tirmizî, Fazâilü’l-Kur’ân 16 10. Tirmizî, Fazâilü’l-Kur’ân 18 11. Buhârî, İlm, 15 12. Müslim, Zikr 38 13. Buhârî, Fezâilü’l-Kur’ân 21 14. TDV. İslam İlmihali, 1-İlk inen ayetler Alak suresinin ilk 5 ayetidir. 2-Medine de ilk nazil olan sure Bakara suresidir. 3-Medine de son inen sure Nasr suresidir. 4-Kuran-ı Kerimdeki surelerin genel kabulüyle , 86 tanesi Mekki 28 sure de Medeni. 5– Kuran-ı Kerimde 114 tane sure vardır. 6-Kuran-ı Kerimde 14 tane tilavet secdesi vardır Araf 206, Rad 15, Nahl 41, İsra 107, Meryem 58, Hacc18, Furkan 60, Neml 25, Secde 15, Sad 24, Fussilet37, Necm 62, İnşikak21. Alak 19 7-Tilavet secdesi ile biten sureler Araf süresi -Necm süresi -Alak süresi 8-Nebilerin ismiyle isimlenen sureler Yunus, Hud, Yusuf, İbrahim, Muhammed, Nuh sureleri 9-Ayet sayısına göre Mekki surelerin en büyüğü Şuara suresi 227 ayet 10-Sure kelimesiyle başlayan sure Nur Süresi 11-Besmele iki defa zikredilen sure Neml Suresi 12-Besmele ile başlamayan sure Tevbe Berae suresi 13-İki nebinin ismi ile biten sure Alâ Suresi 14-Esma-ül Hüsna’dan birisiyle başlayan sure Rahman Suresi 15-Peygamber efendimizin kadınlara öğretilmesi emir buyurduğu sure Nur suresi 16-Kendisinde iki tane secde ayeti olan sure Hacc suresi 17-Ahmed ismi kendisinde zikredilen sure Saff suresi 6. ayet 18-”Ey Nebi” hitabı beş defa zikredilen sure Ahzab suresi 19– Rasullahın Zehrevan diye isimlendirdiği sureler Bakara ve Ali imran sureleri 20-Mekkede müşriklere karşı Kuran-ı açıktan ilk okuyan sahabe Abdullah b. Mesut 21-Rasullahın Kuran’ın zirvesi buyurduğu sure Bakara suresi 22-Bedir gazvesini anlatan süre Enfal süresi 23– Uhud gazvesini anlatan süre Ali imran 121-190 24– Hendek gazvesini anlatan süre Ahzab 9-27 25-Tebük gazvesini anlatan süre Tevbe 38-125 26– Peygamber efendimizin hicretini anlatan süre Tevbe 40 27-Mirac hadisesini anlatan süre Necm süresi 28-İfk hadisesini anlatan süre Nur süresi 11-26 29-Musa ile Hızır kıssasını anlatan süre Kehf 60-82.. 30-Kuran-ı Kerimin toplama komisyonu başkanı olan sahabi Bin Sabit. 31-Kuran-ı Kerim, zamanında Mushaf haline getirildi. 32-Kuran-ı Kerim, zamanında çoğaltılıp dağıtılmıştır. 33-Kuran-ı Kerimde hakkında en çok ayet inen kavim İsrailoğullarıdır. 34-İmam Asım kıraat Şube, Bin Süleyman. 35-Asım Kıraatı, yeryüzündeki Müslümanların büyük çoğunluğu Asım kıratını ve Hafs kıratını bu kırata göre basılmaktadır. 36-EnfalSavaş ganimetleri demektir. 37-İsra suresini diğer bir adı da Beni İsrail suresidir. 38-HicrMedinenin kuzeyinde vaktiyle Semud kavminin yaşadığı bir yerin adıdır. 39-Abdestin farz olduğunu belirten sure ve ayet; Maide suresi 5 ve ayetleridir. 40-Kuran-ı Kerimin ilk defa harekelerini göstermek için noktalama koyan;Ebul Esved ed-Düeli. 41-Kuranın harekelenmesi işine en son şeklini veren alim;Halil Bin Ahmet. 42-Baştan sona kadar tek bir konuyu anlatan sure Yusuf suresidir. 43-Mekke de son nazil olan sure;Müminun suresidir. 44-Abdullah Bin Mesud, tefsir alanında ün kazanmış bir sahabidir. 45-Kendisin Tercumanül Kuran ve Bahrul-İlim sıfatı verilen müfessir sahabi Abdullah Bin Abbas. 46-Garibul-Kuran terimi,Kuranda herkes tarafından anlaşılmayan kelimeleri ifade eder. 47– Müsebbihat olarak isimlendirilen sureler;hadid,haşr,saff,Cuma ve teğabun sureleridir. 48-Hudeybiye antlaşmasının gerçekleştiği olay, Fetih suresinde konu edilmiştir. 49-Seyyit Kutub’un tefsirinin adı Fizilali Kur’an. 50-Muhammed Hamdi Yazır’ın tefsirinin adı Hak Dini Kur’an Dili. 51-Hurf’u Seb’a Kur’an’ı Kerim’in yedi harf üzerine inmesidir. 52-Kuran’ın bugünkü haliyle kitap halinde toplanılmış şekline ”Mushaf” denir. “ Mushaf”, “iki kapak arasındaki sayfalar” anlamına gelen bir kelimedir 53-Kur’an’ın bölünmüş olduğu 30 parçadan fasikül her birine cüz denir. 54-Vahiy katipleri Zeyd ibn Sabit başkanlığında Ömer, Osman, Ali, Talha, Sad, Ebu Derda, Mikdad, Übey ibn Kab, Ebu Musa el-Eşari ve Abdullah ibn Mesud’dur. 55-Kuran, Arapça olarak kaleme alınan ilk mukaddes kitaptır. “Kuran Tarihi”, Prof. M. Hamidullah, s. 59 56– Mekke de ilk vahiy katibi Abdullah b. Ebi Sarh” de ise ilk vahiy katibi Übeyy “ sonrada Zeyd Ali Talib 57– “Sebu’t-Tivel* olarak isimlendirilen sureler ;Bakara, A’raf, Nisa, Al-i Imran, En’am, Maide, Enfal 58-Taberi’nin yazdigi tefsirin tam adı;Camiu’l-Beyan an Te’vTli Ayi’l-Kur’an 59-Sebu’l-Mesani, Fatiha suresinin diger adıdır. 60-İstinsah yapılırken Kureyş lügatı esas alınmış ve çoğaltılan Mushaflar Basra, Küfe, Şam,Mekke, Yemen’e gönderilmiştir. 61-Hizb Kur’an-ı Kerim’in her 5 sayfasına “1 Hizb” denir. Bir cüz 20 sayfa olduğuna göre 1 Cüzde 4 Hizb vardır. 62-Cebrail kimin kılığında insan şekline bürünürdü DIHYE EL KELBİ 63-Kuranın en uzun ayeti BAKARA 282 Bu ayetin diğer adı MÜDAYENE AYETİ 64-Kur’an-ı Kerim’in ayet sayıları üzerinde ilim adamlarının değişik beyanları vardır Şöyle ki Nafi’a göre 6217, Şeybe’ye göre 6214, Küfe alimlerine göre 6236, Mısırlılara göre 6219, Şamlılara göre 6226, Zemahşeri’ye göre 6666 ayettir 65-Kur’ânın,hızlı okunduğu tilavet tarzına hadr denir. 66-Halen elimizde bulunan Mushaflardaki vakıf işaretleri Secâvendî’ye aittir. 67-Kur’ân-ı Kerim’in en yavaş okunduğu tilavet tarzına tahkik denir. 68-Ayet Kur’an-ı Kerimin her bir cümlesine AYET denir. 69-Sure Kur’an’ın ayetlerden oluşan her bir bölümüne SÛRE denir 70-Cüz Kur’an-ı Kerimin 20 sayfadan oluşan herbir bölümüne CÜZ denir. 71-Mekkede vahy’edilen ayetlere MEKKÎ, Medinede inen ayetlere MEDENİ denir. 72-Sahâbeden, Kur’ân tefsirine dair en çok rivâyette bulunan ve tefsir alanında ün kazanan kişiler a. Ali b. Ebî Tâlib 40/660. b. Abdullah b. Mes’ûd 32/652. c. Ubeyy b. Ka’b 30/650. d. Abdullah b. Abbâs 68/687. e. Ebû Musa’l-Es’arî 44/664. f. Zeyd b. Sâbit 45/665. g. Abdullah b. Zübeyr 73/692 73-Kur’an’ın kelimeleriMedenî Kavle göre 74– Sûre itibariyle Kur’an’ın ortasıMücâdele süresidir. 75– Âyet itibariyle Kur’an’ın ortasıŞuarâ süresindeki Ve in nezunnuk’e’dir veya Ye’fikün veyahut Fe elkas-seharatü dür. 76– Kelime itibariyleHac süresindeki Azabül harik veya Vel cülud’dur. 77- Harf itibariyle Kehif süresindeki Malem testetı’ aleyhi sabra veya az yukarıdaki Lekad ci’te şey’en nükrâ veya daha yukarıdaki Velyetelattaf kelimenin T si birinci yarıda, L si ikinci yarıda kalır. 78-Kur’an ilmi,”Tefsir” ve “Kıraat” olmak üzere ikiye bölünürKur’an’ın muhtelif vecihlerle okunmasını öğreten müesseselere “Dâri Huffâz,Dâri Kurrâ” denir. Kur’an okuyanlara Kurra’ denir. Ahdi Risalette meşhur olan 79– Kur’an okuyanlara Kurra’ denir. Ahdi Risalette meşhur olan 80-Sahabe Kurra’ şunlardırHazreti Osman, Hazreti Ali, Übey ibni Kâ’b, Zeyd ibni Sabit, Abdullah ibniMes’ud, Ebüd-Derda’, Ebu Musa El-Eş’arî. 81-Tabiînden olan meşhur Kurra’ şunlardır Medine’deSaîd ibni Müseyyeb, Urve, Sâlim ve Zöhri. Mekke’deAtâ’, Mücahid, Tâvus, İkrime. Basra’daÂmir, Nasr bini Âsım, Yahya bini Ya’mer. Kûfe’deAlkame, Esved, Mesruk, Said bini Cübeyr, Şa’bî ve Nahaî. Şam’daMugire bini Ebî Şihab vesaire 82– TehaddiKur’an-ı Kerim edip ve şairlere meydan okuyor ve bir sure veya ayetinin benzerini getirmelerini istiyor. Kur’an’ın bu şekilde meydan okumasına Tehaddi denir. 83-Mukataat-I Süver 29 sürenin basında geçen 14 harftir. İkisi Medeni 14′ü ise Mekki sürelerde geçer 84-Kuran-ı Kerim 42 vahiy katibi tarafından yazılmıştır. En meşhurları Mekke’de Abdullah b. Sa’d Medine’de ise Übey ibni Kab’dır. 85– Kuran da zikredilen en büyük rakam 100 bin rakamı saffat suresi 147. ayet ,en küçük rakam 1/10 Sebe45 87-Tahkik Kur’an okumada bütün unsurları ile tam hakkını verecek ve okuyuş hassasiyetinde en son imkanı kullanarak Kur’an okuma tarzıdır. 87“Tertil” Kur’an dura dura acele etmeden anlaya anlaya okumaya denir 88-HadrTecvidli hızlı okuma. 89-TedvirTahkik ile hadr arasındaki okuma tarzı. 90-Hz. Muhammed’e sav ilk vahiy Mekke’de ki Hira Mağarasında gelmiştir. İlk vahiy “İkra” ayetleridir. 91-Hz. Peygamberin sav vahiy alış şekilleri yani vahyin mertebeleri altı şekilde olmuştur 1- Altı ay süren sadık rüyalar şeklinde gerçekleşmiştir. 2- Uyanıkken melek görünmeksizin vahyi Peygamberin kalbine ilka buyurması ile gerçekleşir. 3- Melek insan suretinde temessül etmesi ile gerçekleşir. 4- Melek çan sesine benzer bir surette hitap ederdi ki en zor olanı buydu. 5- Cebrail asli suretinde görülmüştür. 6- Miraçta olduğu, gibi Allah’tan vahiy vasıtasız olarak almıştır. 3-Vahiy Peygamber Efendimize kırk yaşında Ramazan ayında bir pazartesi günü gelmiştir. 92-KUR’AN’ı Kerim 23 yılda tedrici olarak nazil olmuştur. Bunun 12 yıl 5 ay 13 günü Mekke’de 9 yıl 9 ay 9 günü ise Medine’de gerçekleşmiştir. Mekke’de inen sürelere Mekki, Medine’de inen sürelere ise Medeni süreler denir. 93-Mukataat-I Süver29 sürenin basında geçen 14 harftir. İkisi Medeni 14′ü ise Mekki sürelerde geçer. 94- KUR’AN ayetleri kağıt, bez, deri parçaları, taş, tuğla, kürek kemikleri üzerine yazılmıştır. 95-Süre ve ayetler tevkifidir. Yani vahye Müsteniddir. 96- Ayet…Alamet, nişan, ibret manasına gelir. Mekki, Medeni Muhkem, mütaşabih diye sınıflandırılır. 96-Süre… Yüksek makam, derece, şeref, alamet manasına gelir. 114 süre 30 cüz vardır. Bakara, en uzun; Kevser ise en kısa süredir. Tuval, miun, mesani ve mufassal olarak 4′e ayrılır. 97-Kıraat; okumak demektir. Kurra; KUR’AN’ı Kerim’i ezberleyen ve başkasına öğretendir. Hz. Osman ra, Hz. Ali ra, Ubey b. Ka’b ra sahabeden olan kurralardandır. 98-Mütevatir olan 7 kıraat vardır. Bunlar İbni Kesir, Nafi, İbni Amir, Ebu Amr, Hamza, Kisai ve Asım kıraatleridir. 99-Mütevatir biz hadiste Peygamber Efendimiz “KUR’AN’ı kerim yedi harf üzerine nazil olmuştur.” Buyurur 100-Kur’an’ın İcazıKUR’AN belagat ve fesahat, nazm-ı acip ve üslubu garip, gaybten haberler, geçmiş asırları beyan noktasında mucizevidir 101-Surelerin başındaki besmele konusunda Hanefiler ” Müstakil bir ayettir. Sürenin cüz’ü değildir. Ayırmak için teberrüken yazılmıştır. Hanbeliler “Fatihanın başından bir ayettir.” derler. 102-Rivayet ve nakillere dayanarak yapılan tefsirlere rivayet, rivayet tefsirine dayanarak ulemanın ayetleri tefsir etmesine ise dirayet tefsiri denir. 103-Mutezile’nin kurucularından Ebu Huzeyl Allaf Abbasi halifesi Me’muna hocalık yapmıştır. Me’mun ise mutezile alimlerinden olan Ahmet b. Ebu Duad’ın kışkırtmasıyla KUR’AN’ın mahluk olduğunu bütün İslam alimlerine kabul ettirmeye çalışmıştır. 104-Resulullahın Kuranın zirvesi diye isimlendirdiği sure Bakara suresidir. 105-Kuran-ı Kerimin kalbi diye zikredilen sure Yasin suresir. 106-Kuran-ı Kerimin ilk defa harekelerini göstermek için noktalama koyan;Ebul Esved ed-Düeli. 107-Kuranın harekelenmesi işine en son şeklini veren alim;Halil Bin Ahmet. 108-Baştan sona kadar tek bir konuyu anlatan sure Yusuf suresidir. 109-Mekke de son nazil olan sure;Müminun suresidir. 110-Mekke de ilan edilen sure;Necm suresidir. 111-Tefsir alanında tasavvufi boyut ve özellikleri ön plana çıkaran olayalara İşari tefsir denir. 112-Kendisin Tercumanül Kuran ve Bahrul-İlim sıfatı verilen müfessir sahabi Abdullah Bin Abbas. 113- Mekke döneminde nazil olmuştur ve 118 ayettir. İlk 10 ayetinde takva sahiplerinin vasıflarını beyan eden, adını ilk ayette geçen ve bu vasıfları taşıyanları niteleyen bir kelimeden alan sure Mü’minün Suresi 114-Mekke döneminde nazil olmuştur ve 9 ayettir. İnsanları çekiştiren, alay eden kimsenin durumunu kınayarak, bu gibi kimselerin varacağı yerin ateş olduğunu bildirir. İnsanları arkadan çekiştiren, 115- “Aksâmü’l-Kur’ân” ifadesi Kur’ân’daki yeminler 116- “Seb’u’t-tıvâl” Bakara, A’râf, Nisa, Âl-i İmrân, En’âm, Mâide, Enfâl 117- “Müşkilü’l-Kur’ân” ifadesinin tanımı Aralarında tenakuz ve ihtilaf olduğu zannedilen ayetlere denir. 118- Vücuh “Lafızları aynı, anlamları farklı olan kelimelerdir” tanımını ifade eder, 119-Kur’ân ve Sünnetin açık hükümlerine aykırı olarak yapılan tefsirlere ,İlhâdî tefsir 120- Taberî’nin kaleme aldığı tefsirin özgün adı Câmiu’l-Beyân An Te’vîli Âyi’l-Kur’ân 121- Meâl Her yönüyle aynen aktarılması mümkün olmayan bir sözün başka bir dile yaklaşık olarak çevirisidir. Özellikle Kur’an tercümeleri için kullanılmaktadır. 122- Tefsir Kur’an-ı Kerim’i usûlüne göre açıklamak ve yorumlamak demektir. 123-Mukâbele Kur’an-ı Kerim’i, birinin yüzünden veya ezbere okuması, diğerlerinin de onu takip etmesidir. 124- Kerim’i harekeleme ve noktalama işlemi hangi dönemde Emeviler döneminde gerçekleşmiştir. 125- Kur’an-ı Kerim’in belgeye dayalı olarak toplanması için kurulan komisyonun başkanı Zeyd bin Sabit 126- Kıraat-ı Aşere İmamları ve Râvîleri 1-İmâm Nâfî Kalun ve Verş 2-İmâm İbn Kesîr El-Bezzî – Kunbul 3-İmâm Ebû Amr Ed-Dûrî- Sûsî 4-İmâm İbn Âmir Hişâm-İbn Zekvân 5-İmâm Âsım Ebû Bekir Şu´be-Hafs b. Süleyman Bizim ve Müslümanların çoğunun kıraat imâmı 6-İmâm Hamza Halef- Hallad 7-İmâm Kisâî Ebû Hâris-Dûrî 8-İmâm Ebû Ca´fer Îsâ b. Verdân-Süleymân b. Cemmâz 9-İmâm Ya´kûbRuveys-Ravh 10-İmâm Halef İshâk- İdrîs 127- Kur’an’ın muhtevası 1 Îtikâd. 2 İbâdetler. 3 Muâmelât. 3 Ukubât. 4 Ahlâk. 5 Nasîhat ve Tavsiyeler. 6 Va’d ve Vaîd. 7 İlmî Gerçekler. 8 Kıssalar ve Duâlar. 128- Mekkî Sûreler’in özellikleri Âyetler genelde “Ey insanlar!” hitâbıyla başlar, sûre başlarında kasemler çokça yer alır, önceki peygamberlerin kıssaları anlatılır. 129- Medenî SûreleriÂyetler genelde “Ey iman edenler, ey kitap ehli” hitaplarıyla başlarlar; evlilik, mîrâs, cihâd âyetlerini ihtivâ eder, münâfıklardan bahseder.” 130- Muhkem ayet Açık ifâdeli âyetlerdir 131-Müteşâbih ayet Birden fazla anlama gelen ayetlerdir -Besmele Tevbe suresinin dışında bütün surelerin başında besmele suresinin 30. Ayetinde gecmesi nedeniyle Kuran ın bir ayeti olduğunda ihtilaf yoktur. 131-Secde AyetleriSecde ayetleri Kuran da 14 ayeti okunduğunda tilavet secdesi secdesi hanifilere göre vaciptir. 132-Sure Sözlükte yüksek rütbe mevkişerefyüksek binasur gibi manalara suver olarak ayetlerden en az 3 ayetten meydana gelen başı ve sonu bulunan müstakil Kuran parcası demektir. 133-114 sure a göre 87 si Mekki 27si ise uzun süre 286 ayeti olan Bakara süresi en kısası ise Kevser Suresidir. Kuran ın surelere ayrılması tevkifidir yani vahye dayanır. 134-Surelerin TertibiSurelerin terkibinde farklı görüşler mevcuttur. 135-Surelerin Tasnifi Es- Sebut tuvel En uzun 7 sure demektir. El MiunBirinci gruptan sonra gelen ve ayet adedi yüz civarında olan surelerdir. El Mesani Ayet adedi 100 den az olan surelerdır.Azhap suresinin basından Kaf suresine kadar El Mufassal Mushafın son bölümü olup Kaf suresinin başından Nas suresinin sonu. 136- VAKIF”Kelime üzerinde kıraata tekrar başlamak niyetiyle adet olduğu şekilde nefes alacak kadar bir zaman sesi kesmekten”ibarettir. 137-İBTİDA”ilk defa okumaya başlamaya veya vakıftan sonra kıraata devam etmek için tekrar başlamaya” denir. 138-İNZÂL VE TENZİL Kur’ân’ın M. 610 yılında Ramazan ayında Kadir gecesinde toptan dünya semasına, Beytü’l-İzze’ye indirilmesine inzâl, parça parça âyetler hâlinde vahiy yolu ile Hz. Muhammed indirilmesine ise tenzîl denir. 139-AYETSözlükte “açık alâmet, işâret, emâre, iz ve nişâne” demektir. Çoğulu ây ve âyât’tır. Allah’ın varlığına delâlet eden şeylere ve peygamberlerin hak olduğunu ispat eden mucizelere de âyet denir. 140-VAHİY KATİPLERİHz. peygamberin İslâm’ın ilk günlerinden itibaren vahiy kâtipleri ittihâz etmiş, inen âyetleri onlara yazdırmıştı. Tefsir usulü kaynaklarında verilen bilgilere göre, Kur’ân’ın bir arada toplanması üç merhalede gerçekleşmiştir. Kur’ân Hz. Muhammed zamanında yazılmış, Hz. Ebu Bekir’in zamanında bir araya toplanmış ve Hz. Osman’ın zamanında da, kitap haline getirilerek çoğaltılmıştır. Zeyd b. Sabit, Kur’ân’ı Hz. Peygamber zamanında yazı ile kaydettiklerini haber vermiştir ez-Zerkeşî el-Burhân fi Ulumi’l-Kur’ân, Mısır 1972, I, 235. Mekke’de ilk vahiy kâtipliğini Abdullah b. Sa’d b. Ebi Sarh, Medine de ise, Ubey b. Ka’b yapmıştır. Ondan sonra Zeyd b. Sabit bu görevi devamlı sürdürmüştür. 141-KIRAAT “Bir okuyucunun ses ve söz aracılığı ile iradeli olarak harflerden kelimeler, kelimelerden cümle ya da cümleler oluşturmak suretiyle meydana getirdiği Kur’ân metnini kıraatini acele etmeksizintecvid disiplini doğrultusunda yavaş yavaş kendisine veya bir başkasına duyuracak şekilde okumasıdır”. 142-TİLAVET “Harflerin edası ve kelimelerin anlamı açısından diğer okuma biçimleri olan kıraat ve tertîl’in özelliklerini kapsamakla birlikte onlara nisbetle daha çok itinalı, anlam ağırlıklı ve hatta ilahî kelamın anlaşılmasından onu tecrübe ekmeye yönelik bir okuma biçimidir” 143-HafızKur’an’ın bütün metnini ezberleyen ve uygun şekilde tecvid okuyabilen kişiye hafız denir. Hz. Muhammed ilk hafız olarak kabul edilir. Kur’an’ı uygun bir şekilde ve güzel bir tutum ve sesle okumaya tilavet denir. Müslümanlar günlük ibadet olan namazı kılabilmek için Kur’an’dan en azından küçük bir kısmı ayet ezberlemek, bilmek zorundadırlar. 144-AHRÛF-İ SEB’AYedi harf. Ahrufü`s-Seb`a Kur`an-i Kerim`in lafizlari ve kiraati ile yedi vecih veya lehce. 145-AHKAMÜ`L-KUR`ANİbadat, muamelat ve ukubatla ilgili ayetlerin tefsirini konu alan ilim dali ve dalda yazilan eserlerin ortak adi. 146-AHSENÜ`KASAS- Kur`an-ı Kerim`de anlatılan hayat hikayesi. 147-AKSÂMÜ’L-KUR’ÂN Kur’ân’ın yeminleri anlamına gelen aksâmü’l-Kur’ân, Kur’ân’da geçen yeminleri konu edinen tefsîr usulünde bir bilim dalıdır 148-EVSAD-I MUFASSALTarık” sûresinden “Lem yekûn” sûresinin sonuna kadar olan sûreler Evsat-ı Mufassal’dır. 149-FEZAİLÜ’L-KUR’AN Kur’an’ın bazı sûre ve âyetlerinin faziletinden bahseden rivayetleri bir araya getiren ilme fezâilü’l-Kur’ân denilmiştir. 150-GARİBÜ`L KUR`ANKur`an-i Kerim`deki garip lafizlarin tefsirini konu alan ilim dali ve dalda yazilan eserlerin ortak adi. 151-HAVASSU’L-KUR’ANKur’an’ı Kerim’in bazı ayet ve surelerinin özelliklerinden bahseden ilimdir. 152-İCAZKur`an`in özlü olusu, kelime ve cümlelerinin derin ve essiz anlamlar tasimasina icaz denir. 153-İ’RABUL-KUR’ANKur’an’ın diliyle ilgili ilimlerin başında Kur’an’ın dil bilgisi bakımından doğru okunup yazılmasından ve farklı vecihlerin ne gibi anlam kaymaları ve zenginliği ortaya çıkardığından bahseden irâbü’l-Kur’ân gelir 154-İSRAİsrâ,Peygamberimiz bir gece Allah tarafından Mekke’deki Mescid-i Haram’dan Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya götürülmesidir. . 155-KISAR-I MUFASSALHücurat” sûresinden “Burüc” sûresinin sonuna kadar olan sûreler Tıval-ı Mufassal’dır. “Tarık” sûresinden “Lem yekûn” sûresinin sonuna kadar olan sûreler Evsat-ı Mufassal’dır. Bundan sonraki sûreler de, Kısarı Mufassal’dır. Bu sûrelere “Mufassal” denilmesinin sebebi, bunların birbirlerinden arka arkaya Besmele ile ayrılmış bulunmalarıdır 156-KÜTÜB-Ü EHADİS.İlahi kitaplarTevrat, zebur, inci,Kur`an-i Kerim. 157-KÜTÜB-Ü MÜNZELEAllah tarafindan indirilmis olan kutsal kitaplar. 158-MUFASSALKur’ân’ın sonundaki kısa sûrelere denir Hucurât sûresinden Bürûc sûresine kadar 36 sûreye tıval-ı mufassal, Bürûç’tan Leyl sûresine kadar olan 7 sûreye evsat-ı mufassal, Leyl’den Nâs sûresine kadar olan 22 sûreye de kısar-ı mufassal denir 159-MÜDAYENE AYETİKur’an’da en uzun ayet Müdayene= Borçlanma Ayeti diye bilinen Bakara suresinin 282. suresinin Müdayene ayeti denir. 160-MÜCMEL Mânâsı anlaşılmayacak derecede Özet halde ve îzâha muhtaç söz, kısa ifade. 161-MÜTEŞABİH Birbirine benzeyen. Usûl-i fıkha göre, Kur’ân-ı Ker’îm ve hâdîs-i şerifte geçen ve ne kasdedildiği kesin olarak bilinemeyen söz. Çoğulu Müteşâbihât. 162-MÜTEVATİR Yalan üzerinde toptan birleşmeleri akılca imkânsız olan bir topluluğun, aynı şekilde başka bir topluluktan rivayet etmiş olduğu haber veya hadîs 163-MÜŞKİLÜ’L-KUR’AN Kuran okurken zihne takılan ayetler 164-MUAVVİZATEYNFelak , nas sureklerinin ikisine birden verilen isim. 165-MÜTEŞABİH AYETLERBirden fazla manaya gelen , manası açık olmayıp manasında kapalılık bulunan, açıklamaya ihtiyaç duyulan ayetlere müteşabih ayetler 166-NASSDini bir terim olarak – geniş anlamıyla- Kur`an ve Sünnet metinlerini ifade eder. 166-NÜZUL-İ KUR`ANPeygamber Efendimize Allah tarafindan Kur`an ayetlerinin gelmesine ayetleri Cibri-i Emin`in getirmesine de, inzal, tenzil denir. 167-SİYAK-SİBAKKur’an-ı Kerim’in bir ayetini yorumlarken, konu ve kitap bütünlüğüne dikkat etmek ilmidir. 168-TERTİLKur’an’ı ağır ağır, kelime ve harflerin hakkını vererek güzelce okuma. 169-ULUMU’L-KUR’AN Cem’ul-Kur’ân, Esbabu’n-Nüzûl, -ve’1-mensuh vb. gibi Kur’ân-ı Kerîm’le doğrudan irtibatı olan konuları inceleyen ilim. Başka bir ifadeyle; Kur’ân’a hizmet eden veya Kur’an’a dayanan ilimlere ulûmu’1-Kur’ân denir 170-VÜCUH VE’N-NEZAİR Kur’ân-i Kerîm’de bir lafzın bir kaç mânâda kullanılmasına “vucûh” denir. Birden fazla kelimenin aynı mânâda kullanılmasına da “nezâir” denir 171-ZELLETÜ’L-KÂRÎManası değişecek şekilde Kur`an-ı yanlış zelletu`l-kari sürcmesi,“ yanı yanlış okuması demektir. 172-ZEVATU’R-RAElif Lâm Râ ile başlayan Yûnus,Hûd,Yûsuf, Ra’d,İbrahim ve Hicr sûrelerine verilen ve Nas surelerine; MUAVİZETEYN,Bakara ve Ali İmran surelerine;ZEHREVAN,Târık suresinden Beyyine suresine kadar olan surelere verilen ortak isim;Et TUVALU’L MUVASSAT,Zilzâl suresinden Nâs suresine kadar olan bütün surelere verilen ortak isim;Et TUVALU’L KISAR,Hucurât suresinden Buruc suresine kadar olan surelere verilen ortak isim;Et TUVALU’L MUFASSAL,Bakara-Ali İmran-Nisa-Maide-En’am-A’raf-Enfal sureleri;SEB’UL TIVALYedi Uzun Sure 173-Kur’an-ın yavaş yavaş inmesine ne ad verilir?Tencimü’l Kur’an 174-Hz. İsa zamanında, gökten indirilmesi istenen bir sofradan bahsedildiği için Sofra anlamına gelen sureye ne ad verilir?Maide 175-Ayetler arasında uyum ve ahengi açıklayan ilim veya kavrama ne denir?Tanasub’ul Ayat 176-Medine dedi en meşhur vahiy katibi aşağıdakilerden hangisidir?Übey 177-Kur’anın çoğaltılmasına hangi yılda başlanmıştır?H .25 178-Kur’anın anlaşılmasında çağdaş bir yöntem olan İşaret sistemini ön plana çıkaran ilim dalına ne ad verilir?Sembolik 179-Elif,Lam,Ra ile başlayan surelere ne ad verilir? Zevatu’r Ra 180-Bir ayetin bir surede birden fazla tekrarlanmasına ne ad verilir?Terdit 181-Tercümânu’l- Kur’ân ve İlim denizi Ünvanına Abdullah b. Abbas aittir. 182-Medine medresesini kuran ve burada meşhur talebeler yetiştiren alim Ubeyy b. Ka’b 183-Yasin suresinde anlatılan kavim Ashabı Karye 184-Rasulullah’a yolculuk ve misafirlikte olmayıp, yerleşik durumda iken gelen vahye Hadari denir. 185-Enfal suresinin diğer adı Ganimet 186-Kur’an ı Kerimde surelerin başında okuyanın ve dinleyenin ilgisini çekmek için söze tatlı, akıcı, ince ve güzel bir üslupla başlamasına Fevatihu’s suver denir. 188-Kur’an hristiyanlar için NASRANİ tabiri kullanır . 189-Ruhu’l Kudüs kelimesi Kur’an´ da Cebrail anlamda kullanılmıştır. 190-İçerisinde Beni Nadir olayı geçen sure Haşr Suresi 191-Yolculukta namazın kısatılması ile ilgili ayet Nisa-101 192-Kur’an ve Sünnetde ´Hadd-i Kazf´ olarak adlandırılan ceza Zina iftirası cezası 193- Savaş Ganimeti anlamına gelen sure Enfal 194-Ayetler ve sureler arasında icmal-tafsil, umumilik-hususilik, aklilik-hissilik, sebep-müsebbeb, benzerlik-zıtlık gibi mana irtibatı sağlamaya Tenasüb denir. 195-Sebe suresinde geçen Sebelileri cezalandırmak amacıyla onlara gönderilen sel baskınına Seylü-l arim 196- Kur’an’ı Kerim’in Mücadele suresinin her ayetinde “ALLAH” kelimesi vardır. 197-Allah kelimesi Kur’an’da 2697defa zikredilmiştir. 198-Kur’an’ı Kerim’de tek ismi zikredilmiş kadın Hz. Meryem. 199-Kur’an ayrıca Kelamullah, Kitabullah, Furkan, Tenzil, Mushaf, Kitab, Nur ve Ümmülkitap isimleriyle bilinir. 200-En meshur rivâyet tefsirleri ve müellifleri şunlardır. 1. İbn Cerîr et-Taberi Câmiu’l- Beyân an Te’vîli Âyi’l- Kur’ân. 2. İbn Ebî HâtimTefsiru’l- Kur’âni’l- Azîm Musneden an Rasûlillâhi ve’s- Sahâbeti ve’t- Tâbiîn. 3. Ebu’l- Leys Semerkandî Tefsiru Ebi’l- Leys. 4. el-Vâhidî el-Vecîz fî Tefsiri’l- Kur’âni’l- Azîz. 5. el-Begavî Meâlimu’t- Tenzîl. 6. İbn Atiye el-Muharraru’l- Vecîz fî Tefsiri Kitâbi’l- Azîz. 7. İbn Kesîr Tefsiru’l- Kur’âni’l- Azîm. 8. Celâluddîn es-Suyutî ed-Dürrü’l- Mensûr fi’t- Tefsir bi’l- Me’sûr b. İcmâlî TefsirKur’ân âyetlerinin icmâlî olarak kısaca tefsir edilmesidir. Bu metotla yapılan tefsire, daha çok radyo ve televizyon konusmalarında çesit tefsire; Celâleyn tefsiri, Ferîd Vecdî’nin Tefsiru’l- Kur’âni’l- Kerim ve Mucemmeu’l- Buhûsi’l- İslâmiyye’nin hazırladığı Tefsiru’l- Vasît’i misâl olarak zikredebiliriz. c. Mukâren Tefsir Karsılastırmalı TefsirMüfessir tefsirini yapacağı âyetin tefsiri için daha önce yazılan tefsirlere mürâcaat eder. Müfessirlerin değisik tefsir metotları ile yaptıkları tefsirlerini karsılastırır. Bu görüsler içinde itimat ettiği görüsü alır, tercih etmediği görüsleri “Rûhu’l- Meânî” tefsiri mukâren tefsire örnek olarak gösterilebilir. 201-Dirâyet tefsiri; rivâyetlere münhasır kalmayıp Arap dili ve edebiyâtı, dînî ve felsefî ilimler ile çesitli müspet ilimlere dayanılarak yapılan tefsirdir. Bu kaynaklarla yapılan tefsire de “dirâyet tefsiri” veya “re’y ile tefsir” ya da “ma’kûl tefsir” denir. -Dirâyet tefsiri kendi arasında ikiye ayrılır 1. Mutlak Dirâyet Tefsiri. Kendisinde muayyen bir görüsün meselâ; sûfî, felsefî veya fennî görüsün hâkim olmadığı dirâyet tefsiridir. Simdi de bu tarzda yazılmıs birkaç önemli mutlak dirâyet tefsir ve müfessirlerini zikredelim 1. Fahruddin er-Razî Mefâtîhu’l- Gayb Tefsir-i Kebîr. 2. Kâdî Beydavi Envâru’t- Tenzîl ve Esrâru’t- Te’vîl. 3. Nesefî Medârikü’t- Tenzîl ve Hakâkiku’t- Te’vîl. 4. el-HâzinLübâbu’t- Te’vîl fî Meâni’t- Tenzîl. 5. Ebu Hayyân el-Endelûsî el-Bahru’l- Muhît. 6. Hatîb Sirbînî es-Sirâcü’l- Münîr. 7. Ebussuûd Efendi İrsâdü’l- Akli’s-Selîm İlâ Mezâye’l- Kur’âni’l-Kerim. Dirâyet TefsiriMukayyed Dirâyet Tefsiri kendi arasında bazı bölümlere ayrılır a. Tasavvufî/Sûfî Tefsir 1. Nazarî Sûfî/Tasavvufî Tefsir. veya Amelî Tefsir. b. Felsefî Tefsir. c. Fıkhî Tefsir. d. Fennî Tefsir. e. Edebî-İçtimaî Tefsir 1. Edebî Tefsir. 2. İçtimaî Tefsir. f. Lügavî Tefsir. g. Târihî Tefsir. h. Fırka Tefsirleri. ı. İlhâdî Tefsir. Kaynak Ansiklopedisi -Osman Keskioğlu,Kuran-ı Kerim Bilgileri -DİB ,Kavramlar Sözlüğü. -İlahiyat Ders Notları. Haberler > Kuran'da Geçen Kıyamet Alametleri Nelerdir? Kıyametle İlgili Ayetler ve Hadisleri İnceliyoruz - 1635 Kıyamet, evrenin düzeninin bozulması, her şeyin alt üst edilerek yok olması, yok olan ve ölen şeylerin yeniden yaratılıp diriltilerek ayağa kalkması ve mahşere doğru yönelmesi demektir. Peki Kuran'da geçen kıyamet alametleri ve kıyametle ilgili ayetler nelerdir? Kaynak Kıyametle ilgili ayetler; Yaklaşan yaklaştı. Onu Allah'tan başka açığa çıkaracak yoktur. NECM/57-58Göklerin, yerin ve her ikisi arasındakilerin hükümranlığı kendisine ait olan Allah'ın şanı yücedir. Kıyâmet saatinin bilgisi de yalnız onun yanındadır. Siz sadece O'na döndürüleceksiniz. ZUHRUF/85 Ey Muhammed! De ki 'Allah sizi diriltir. Sonra sizi o öldürür, sonra da geleceğinde şüphe olmayan kıyamet gününde diriltip bir araya toplar. Fakat insanların çoğu bilmezler. CASİYE/26 Onlar sadece bir tek çığlığa bakıyorlar, bir çığlık ki, onlar çekişip dururken kendilerini yakalayıverir. YASİN/49 Yer o yaman sarsıntı ile sarsıldığı, yer, içindeki ağırlıkları çıkarıp dışarı attığı, ve insan 'Ona ne oluyor?' dediği zaman. O gün yer, Rabbinin ona vahyetmesiyle haberlerini anlatacaktır. ZİLZAL/1-5O gün Sûr'a üflenir, bölük bölük gelirsiniz. Gök de açılmış, kapı kapı olmuştur. Dağlar yürütülmüş, serap olmuştur. NEBE/18-20 Sûr'a üfürülmüştür, bir de ne baksınlar kabirlerinden Rablerine doğru akın ediyorlar. YASİN/51 Doğrusu bu azap onlara ansızın gelecek de kendilerini şaşırtacaktır. Artık ne geri çevrilmesine güçleri yetecek, ne de kendilerine mühlet verilecektir. ENBİYA/40 O gün, hiçbir tarafa sapmadan o davetçiye Sûr'a üfleyenin çağrısına uyarlar. Öyleki, Rahmân'ın heybetinden sesler kısılmıştır. Artık bir fısıltıdan başka hiçbir şey işitemezsin. TAHA/108 Rabbine andolsun ki biz onları öldükten sonra dirilmeyi inkâr eden kâfirleri şeytanları ile beraber elbette ve elbette mahşerde toplayacağız. Sonra onları muhakkak cehennemin etrafında dizleri üstü hazır bulunduracağız ki cennetlikleri görüp hasret çeksinler MERYEM/68 Kıyamet alâmetleri önemine göre küçük ve büyük olarak ikiye ayrılmıştır. Küçük alâmetlere dini hayatın zayıflayıp kötülüklerin yayılmasına dair olaylar dahil edilirken büyük alâmetleri kıyametin kopmasından kısa bir süre önce meydana gelecek vakalar oluşturur. Kıyametin küçük alametleri; Zekât verilecek kimse bulunamayacak kadar servetin çoğalmasıAynı davayı güden iki büyük topluluğun birbiriyle savaşmasıAdam öldürme olaylarının ve fitnelerin fazlalaşmasıSalgın hastalıkların artmasıİnsanları Doğu'dan Batı'ya hareket ettirecek bir ateşin ortaya çıkmasıDoğa olaylarının ve yer hareketlerinin artmasıEmânete riâyetin ortadan kadına bir erkek düşecek şekilde kadın nüfusunun artması,Müslümanların kıldan ayakkabı giyen, küçük gözlü ve geniş yüzlü insan gruplarıyla savaşmasıİnsanların hayatlarından bıkarak ölülere gıpta etmesiAllah’ın elçisi olduğunu iddia eden otuza yakın yalancı deccâlin türemesi, Yeryüzünde Allah veya lâ ilâhe illallah’ diyen bir kimsenin kalmaması. Kıyametin büyük alametleri; Deccâlin ortaya çıkışıMehdînin zuhuruHz. Îsâ’nın gökten inmesiYe’cûc ve Me’cûc’ün görünmesiHicaz bölgesinde büyük bir ateşin çıkışıGökten, insanları bürüyen bir dumanın duhan inmesi Dâbbetü’l-arzın yerden çıkmasıAyın yarılması ve güneşin batıdan doğması Bu içerikler de ilginizi çekebilir;

kuranda itikad ile ilgili ayetler