Cevap : Sergi kelimesi yapım eki almışmıdır sorusunun cevabı; Evet almıştır. Kelimenin kökü " Ser -mek" fiilidir. Fiil burada; fiilden isim yapan " -gi " eki alarak isim olmuştur. Yapım eki, isim ya da fiil kök veya gövdelerine eklenerek onlardan yeni isimler ya da fiiller türeten ektir. a Sebepsiz b) Elendi c) Bildiler d) Mahyacılık 8) Hangisinde -de eki yapım eki olarak kullanılmıştır? a) Sınıfın gözde öğrencisi o. b) Masada üç elma var. c) Derste soru çözdük. d) Ben de geldim. 9) Hangisinde birleşik sözcük yoktur? a) Buzdolabı bozulmuş. b) Biçerdöver makinesi almış. c) Bugün çok yoruldum. cümlenin yüklemi olan "canlanıverdi" fiili, sürerlik fiili değil, tezlik fiili olduğu için V. cümleyle ilgili olarak E seçeneğinde verilen “V. cümle, yüklemi süreriik fiiliyle oluşturulmuş girişik bir cümledir.” yargısı yanlıştır. Soru 11. (I) Telefonda sesini işitmiştik; ama yüzünü görmemiştik. Nadir ilhan, Tü rkçede Ek+Kök/Kök+Ek Kaynaşmasıyla Ortaya Çıkan Ekler, Turkish St udies Internation al Periodical. For the Language s, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/ devir-ik>devrik sıyır-ık>sıyrık süpür-ün>süprüntü kıvır-ım>kıvrım çevir-il->çevril-4.Bazı birleşik kelimelerin teşkilinde : Pazar+ertesi>pazartesi kayın+ana>kaynana Cuma+ertesi>cumartesi kahve+altı>kahvaltı Pek+iyi>peki Not:“Assubay” imlâsı yanlıştır, doğrusu “astsubay”dır. 5.Yapım eki almış bazı cash. İyelik ekleri isimlere veya birçok kavrama eklenerek o kavramların kime veya neye ifade ettiğini gösteren eklerdir. Eskiden dilimizde iyelik ekleri ''iye'' anlamına gelmekteydi. Çünkü iye eski Türkçede sahip anlamına gelmektedir. İyelik Eki Nedir? İyelik ekleri cümle içerisinde isimlere veya isim soylu olan sözcüklere eklenen eklerdir. İsimlere eklenerek bu isimlerin neye veya kime ait olduklarını belirten eklerdir. Sözcüklerin neye ait olduklarını belirttiği için sahiplik ekleri de denmektedir. İyelik ekleri dilimizde çekim eklerinden birisidir. Kullanıldığı kelimede kelimenin anlamını değiştirmez. İyelik ekleri dilimizde kişiye göre çekimlenmektedir. Bunlar; ben, sen, o, biz, siz ve onlar şahıslarından oluşmaktadır. Bu kişilere ekler eklenir. Böylece sahip oldukları kavramı gösterir. Tekil ve çoğul şahıslara eklenen iyelik ekleri birbirinden farklıdır. Şahısları ve onlara gelen ekleri şu şekilde açıklayabiliriz - Birinci tekil şahıs ben kelimesidir. Eklenen eki ise -ım, -im, -um, -üm ekleridir. - İkinci tekil şahıs sen kelimesidir. Eklenecek olan ekleri -ın, -in, -un, -ün ekleridir. - Üçüncü Tekil şahıs o kelimesidir. Eklenecek olan eki -ı, -i, -u, -ü ekleridir. - Birinci çoğul şahıs Biz kelimesidir. Eklenecek olan ek -mız, -miz, -muz, -müz ekleridir. - İkinci çoğul şahıs siz kelimesidir. Eklenecek olan ekler -nız, -niz, -nuz, -nüz ekleridir. - Üçüncü çoğul şahıs onlar kelimesidir. Eklenecek olan ekler -ları, -leri ekleridir. Bu ekleri günlük hayatta fark etmeden birçok kez kullanmaktayız. Bu ekleri ezberlemek yerine hangi şahsa ait olduğunu bulmak için başına benim, senin, onun, bizim, sizin, onların kelimeleri eklenebilir. Böylelikle hangi şahsın hangi eke ait olduğu kolaylıkla bulunmaktadır. İyelik Eki Almış İsim ve Zamir Örnekleri Zamirlerde ekler ilgi zamiri olarak kullanılır. İlgi zamiri ''ki'' ekidir. Bu ek isim tamlamalarında tamlayana eklenir ve tamlanan olan ismin yerine kullanılır. Bu duruma bir örnek vermek gerekir ise; - Ayşe'nin elbisesi Fatma'nın elbisesinden pahalı - Ayşe'nin elbisesi Fatma'nınkinden pahalı Burada ki eki elbise Fatma'nın elbisesi yerine kullanılmıştır. Böylece ki eki ilgi zamiri görevini üstlenmiştir. Onun arabası benim arabamdan daha güzel. Burada üçüncü tekil şahıs iyelik eki kullanılmıştır. YAPI BİLGİSİ KÖK GÖVDE EKYAPIM EKLERİ A. İsimden İsim Yapma Ekleri B. İsimden Fiil Yapma Ekleri C. Fiilden Fiil Yapma Ekleri Ç. Fiilden İsim Yapma EkleriSıfat-Fiil EkleriZarf-Fiil EkleriYAPI BİLGİSİKÖKDildeki varlık, kavram ve eylemlerin adları olan, anlamlı en küçük birim, köktür. Türkçede genellikle tek heceli olan kökler, dilde önceden beri vardır. Kökler, yalnız başlarına kullanılabildiği gibi eklerle de kullanılabilir. Türkçede ister isim kökü ister fiil kökü olsun bütün kökler her zaman kelime başında bulunur ve ek alma sırasında bazı ses değişiklikleri sayılmazsa kelime köklerinde biçim değişikliği olmaz ben-e > bana, sen-e > sana; güç-ü > gücü; de- > di-yor; sev-gi-li, alanına yapım veya çekim ekiyle çıkan bütün kelimelerde kökler açık olarak görünür. Yani çekim ve yapım ekleri kelimeden ayrıldıktan sonra geride kalan dil birliği bir anlam ifade eder bak-ı-ş-mış-lar, genç-lik-ten. Fakat bazı isim ve fiil kökleri, uzun zamandır yalnız başlarına kullanılmadıkları için bir kısım yapım ekleriyle kalıplaşmış olarak bulunurlar. Bu tipteki kökleri de karşılaştırma yoluyla tespit etmek mümkündür bek-le-, bek-çi, çap-kın, sav-cı, yed-ek kelimeler, isim soyundan kelimeler ve fiil soyundan kelimeler olmak üzere iki ana grupta toplandığı için kelime kökleri de anlamlarına göre isim kökleri ve fiil kökleri olmak üzere ikiye ayrılırVarlıkları veya kavramları karşılayan kökler isim kökleridir. İsim köklerinin karşıladığı nesneler veya kavramlar tek başlarına düşünü-lerek zihinde canlandırılabilir. Bu özelliğiyle isim kökleri tek başlarına kullanılabilir alt, dağ, deniz, el, genç, gök, ilk, kar, kök, taş, Türk, üst karşılayan köklerdir al-, bak-, bul-, çalış-, gel-, sor-, oku- kökleri, buradaki örneklerde olduğu gibi kendilerinden sonra kısa çizgi çekilerek yazılmalı ve bu yazılış al-, bak- almak, bakmak şeklinde okunmalıdır. Aksi hâlde, emir kipinde teklik ikinci kişiye göre çekimlenmiş kökleri, nesnelere veya kişilere çekim ekleriyle bağlanmak suretiyle kullanım alanına çıktığı için isim kökleri gibi tek başlarına kullanılamazlar. Emir kipinin ikinci teklik kişiye göre çekiminde fiil kökleri, eksiz olarak kullanım alanına çıkmış gibi görünüyor. Fakat burada da ø ekle bir çekim söz konusudur sen oku ø, sen sor ø, sen yaz kavramları ve eylemleri karşılayan isim ve fiil kökleri, birbirinden tamamen farklı dil birlikleri olduğu için ortak kök olamazlar. Barış, boya, güven, sıva, savaş, şiş, tat, toz, yama... örnekleri hem isim hem fiil kökü gibi görünmektedir. Ancak kelimelerin etimolojisi araştırıldığında bunların asıllarının fiil olduğu kelimelerin köklerini bu iki gruptan birine dâhil etmek gerekirse bunları isim kökü olarak göstermek gerekir gürültü, horultu, patlama, haykırmak, isim, 1000 / bin- fiil; göç isim / göç- fiil; güven isim / güven- fiil; on isim, 10 / on- fiil; sap isim, balta sapı / sap- fiil; var isim / var- fiil; yaz mevsim adı / yaz- fiil; yüz isim, 100 / yüz- fiil bin isim, 1000 / bin- fiil; göç isim / göç- fiil; güven isim / güven- fiil; on isim, 10 / on- fiil; sap isim, balta sapı / sap- fiil; var isim / var- fiil; yaz mevsim adı / yaz- fiil; yüz isim, 100 / yüz- fiil gibi örnekler sesteş kök olarak köklerinden yapım ekleriyle türeyen, geniş köklerdir. Gövde, anlam ve kullanılış yönüyle kök gibidir. İsim köklerinden isim ve fiil gövdeleri; fiil köklerinden fiil ve isim gövdeleri yapılabilir. Dört çeşit yapım ekinden dört çeşit gövde yapılırİsimden yapılmış isim gövdesi aş-çı, av-cı, çağ-daş, köy-lü vb. İsimden yapılmış fiil gövdesi baş-la-, boş-a-, bun-a-l-, tür-e- yapılmış fiil gövdesi gör-ü-ş-, piş-i-r-, tara-n-, yaz-dır- yapılmış isim gövdesi aç-ı-k, giy-i-m, kaç-ak, ver-gi, yığ-ı-n yapısında yer alan, tek başına anlamı olmayan, görevini ve anlamını getirildiği köke göre kazanan biçimlerdir. Yapı yönüyle sondan eklemeli bir dil olan Türkçede, yeni kelimelerin türetilmesinde ve dile işleklik kazandırmada ekler, çok önemli bir görevi yerine getirirler. Türkçede ekler, yapım ekleri ve çekim ekleri olmak üzere iki gruptur Türkçede yeni kelimeler türetmenin vazgeçilmez unsurlardan biri yapım ekleridir. Yapım ekleri, kelime köklerine ve gövdelerine gelerek dilin anlatım yeteneğini genişleten, dili zenginleştiren yeni kelimelerin türetilmesinde görev alırlar. Türetme, kökteki anlamla ilgi kurularak bir düzen içinde dilin kanunlarına göre gerçekleştirilir. Matematik gibi kuralları çok sağlam olan dilimizde esasen her köke her türlü ek getirilebilir. Ancak dil mantığı buna izin vermez. Yapım eklerinin türetme görevi dışında kelimeye kattığı anlam incelikleri de vardır. Bu yüzden bir ek, aynı türden bütün kelimelere görevini üstlenen yapım ekleri, aynı derecede işlek değildir. Mesela, fiil köklerine gelerek fiil isimleri mastar yapan -mak, -mek eki istisnasız bütün fiillere gelirken fiilden isim yapan -van eki yay-van gibi bir iki örnekte görülür. İşlek olmayan ve daha çok bazı kelime-lerde kalıplaşmış olarak bulunan bu tipteki ekler, yeni kelimeler türetmeye pek elverişli getirilen yapım eki, fiile getirilmez. Yazılışları, söylenişleri aynı olan yapım eklerini karıştırmamak gerekir. Türetilen kelime isme ait bir çekim eki alıyorsa kelimeye getirilen son yapım eki, isim yapma ekidir. Kelime, fiile ait bir çekim eki alıyorsa kelimedeki son yapım eki, fiil yapmıştır. Bu ayrımı cümlede kullanış biçiminden de anlamak mümkündür sür-ü-den kelimesinde -ü eki fiilden isim yapmıştır. Kelime isme dönüşmeseydi ayrılma -den hâli eki getirilemezdi. sür-ü-dü-k örneğinde ise -ü eki fiilden fiil eke ait birden fazla biçimin bulunması bazı istisnalar dışında Türkçedeki eklerin genellikle ünlü ve ünsüz uyumlarına uymasından kaynaklanmaktadır -dır, -dir, -dur, -dür; -tır, -tir, -tur, eklerinde bir-i-si, hep-i-si gibi bazı istisnalar dışında aynı gruptan iki veya daha fazla ek üst üste gelemez. Ancak yapım ekleri için böyle bir sınırlama yoktur İsimden isim yapma ekleri,b İsimden fiil yapma ekleri,c Fiilden fiil yapma ekleri, ç Fiilden isim yapma ekleri olmak üzere dört gruba İSİMDEN İSİM YAPMA EKLERİİsim tabanlarından yeni anlamlı başka isimler türetmede kullanılan eklerdir. İşlek olarak kullanılanlardan bazıları aşağıda örnekleriyle birlikte sıralanmıştır1. -lık, -lik, -luk, -lükorman-lık, saman-lık, taş-lık, zeytin-lik, kum-luk, odun-luk, çöp-lük, kömür-lükDut-luk, Et-lik, İncir-lik. Burada özel isim olarak kullanılmıştır.ay-lık ücret, baklava-lık un, bayram-lık elbise, dolma-lık biber, gömlek-lik kumaş, hediye-lik eşya, mevsim-lik işc Alet, araç, gereç isimleri yapar baş-lık, kulak-lık, sabah-lık, diz-lik, gece-lik, gelin-lik, sebze-lik, buz-luk, tuz-luk, yağmur-luk, ön-lük vb. çaydan-lık, iğneden-lik, yağdan-lık örneklerinde ise –lık ile aynı işlevdeki Farsça -dan ekinden sonra gelmiştir. ç Meslek ve meslek aşaması gösteren adlar yaparavukat-lık, işçi-lik, demirci-lik, kılavuz-luk, gözlükçü-lük; asistan-lık, binbaşı-lık, doçent-likd Rütbe ve makam isimleri yaparbakan-lık, başkan-lık, kaymakam-lık, komutan-lık, vali-lik, müdür-lük, rektör-lüke Soyut isimler ve durum isimleri yaparaç-lık, arkadaş-lık, ayrı-lık, çocuk-luk, delikanlı-lık, erkek-lik, genç-lik, güven-lik, güzel-lik, ihtiyar-lık, iyi-lik, kadın-lık, kardeş-lik, koca-lık, vicdansız-lık, temiz-lik, yolcu-lukf Sayı isimlerinden sonra o sayının toplu olarak bulunduğunu bildiren isimler yapar altı-lık, beş-lik, bin-lik, on-luk, dört-lük, yüz-lükg Renk isimlerine getirilince, o rengin yaygın olarak bulunduğunu bildiren isimler yaparbeyaz-lık, kara-lık, kırmızı-lık, mavi-lik, mor-lukğ Ana-lık, evlat-lık, oğul-luk gibi kelimelerde üveylik anlamı Bağlılık ve özellik anlamı katan adlar yaparakılcı-lık, devrimci-lik, gerici-lik, milliyetçi-lik, solcu-luk, toplumcu-luk, Atatürkçü-lükı Aç-lık tok-luk, az-lık çok-luk, bağ-lık bahçe-lik, var-lık yok-luk, bir-lik beraber-lik, dir-lik düzen-lik, gül-lük gülistan-lık örneklerindeki gibi ikilemeler Getirildiği isme, çokluk veya topluluk anlamı katarağaç-lık, çalı-lık, çam-lık, çayır-lık, kavak-lık, orman-lık, vişne-lik, söğüt-lükanlayış-lı arkadaş, sayı-lı gün, bilgi-li öğretmen, gölge-li yer, renk-li kâğıt, bulut-lu hava, gül-lü bahçeb Bir yere aitlik, bağlılık anlamı katar Asya-lı, bura-lı, Konya-lı, Kayseri-li, lise-li, mahalle-li, üniversite-li, doğu-lu, Selçuk-lu, köy-lüc Yaygın olarak kullanılmayan kök ve gövdelerle kalıplaşmış olarak sıfat görevli kelimelerde bulunuracık-lı, alım-lı, danışık-lı, paha-lı, tutar-lı, giz-li, elveriş-li, sevgi-li, yer-li, top-lu, us-lu, söz-lüç İkileme kurar al-lı yeşil-li, an-lı şan-lı, bel-li baş-lı, sağ-lı sol-lu, der-li top-lu, iç-li dış-lı, iri-li ufak-lı, gece-li gündüz-lüİkilemeler kuran -lı, -li, -lu, -lü ekinin eski biçimi de böyledir. Fakat diğer örneklerdeki ekin eski şekli -lıg, -lig, -lug, -lüg olup başka bir ektir tat-lıg > tat-lı, küç-lüg > güç-lü3. -sız -siz, -suz, -süz Olumsuz anlam taşıyan adlar, sıfatlar, zarflar yaparahlak-sızlık, ar-sız, hır-sız, tel-siz, ök-süz annesiz; bağım-sız ülke, görgü-süz adam; kimse-siz yaşıyor, tutar-sız davranıyorBu ekle ikilemeler de yapılırborç-suz harç-sız, ip-siz sap-sız, iş-siz güç-süz, kayıt-sız şart-sız, ses-siz ses-siz, tat-sız tuz-suz, yer-siz yurt-suz4. -cı, -ci, -cu, -cü; -çı, -çi, -çu, -çüMeslek, alışkanlık, taraftarlık isimleri yapararaba-cı, bilgisayar-cı, cam-cı, iz-ci, koru-cu, göz-cü, balık-çı, kitap-çı, iş-çi, simit-çi, tost-çu, gözlük-çü; şaka-cı, yalan-cı, geri-ci, kin-ci, kader-ci, sol-cu, uyku-cu, barış-çı, fırsat-çı, halk-çı, inat-çı, yaltak-çı, milliyet-çi, Türk-çü5. -cık, -cik, -cuk, -cük; -çık, -çik, -çuk, -çüka Küçültme, azlık, acıma, sevgi, şefkat bildiren adlar yaparada-cık, azı-cık, adam-cık, ağaç-çık, anne-ciğ-im oğlan, kız-an, er-en-cıl, -cil, -cul,-cül; -çıl, -çil, -çul tavşan-cıl, ben-cil, ev-cil, ölüm-cül, balık-çıl, kır-çıl, et-çil, ot-çul-cileyin ben-cileyin, sen-cileyin-ç ana-ç, ata-ç, baba-ç-gil, -gül, -kıl, -kil Ali-gil, dayım-gil, dört-gül, kır-kıl, iç-kil-kan, -ken baş-kan, er-ken-kek er-kek-man, -men ak-man, ata-man, kara-man, konuk-man, yal-man, dik-men, evci-men, gök-men, köle-men, küçük-men > küçü-men, köse-men, öz-men-la kış-la-g > kış-la, yay-la-g > yay-la-lak, -lek av-lak, kış-lak, kuş-lak, ot-lak, su-lak, ev-lek-layın, -leyin akşam-leyin, gece-leyin, sabah-leyin-msı, -msi, -msu acı-msı, ağac-ı-msı, kırmızı-msı, sarı-msı, tatlı-msı, tepe-msi, ekşi-msi, yeşil-i-msi, mor-u-msu-mtırak ekşi-mtırak, acı-mtırak, sarı-mtırak, mavi-mtırak, yeşil-imtırak-rak, -rek acı-rak, kısa-rak, tatlı-rak, iri-rek-sak, -sek bağır-sak, kur-sak, dir-sek, tüm-sek-sı, -si, -su, -sü kadın-sı, erkek-si, çocuk-su-şın, -şin ak-şın, kara-şın, sarı-şın, gök-şin-z altı-z, beş-i-z, iki-z, üç-ü-zB. İSİMDEN FİİL YAPMA EKLERİİsim kök ve gövdelerinden fiiller yapmak için kullanılan bu eklerin ayrı ayrı işlevleri yoktur. Hepsinin ortak işlevi, isimleri fiilleştirmek olduğu için türetilen fiilin anlamını ekler değil kök veya gövde konumunda olan isimler belirler. Bunlardan işlek olanlar örnekleriyle aşağıda sıralanmıştırİsim soylu kelimelerden fiil gövdesi kurarak-la-, av-la-, bağ-la-, baş-la-, nokta-la-, suç-la-, ucuz-la-, yaz-la-, yok-la-, yol-la-, ateş-le-, belge-le-, dem-le-, demir-le-, diş-le-, giz-le-, kilit-le-, mim-le, ter-le-, ütü-le-; çat-la-, çın-la-, gür-le-, hav-la-, üf-le-Bu ekle yapılan fiillerden bazıları bugün bu şekliyle kullanılmazlar. -n-, -ş-, -t- fiilden fiil yapma ekleriyle genişletilmiş olarak yeni bir ek görüntüsüyle ortaya çıkarlarcan-lan-, dik-len-, yaş-lan-, bol-laş-, dinç-leş-, iyi-leş-, makine-leş-, Türkçe-leş-Bazı dilciler bu özellik sebebiyle eki, -lan-, -len-; -laş-, -leş-; -lat-, -let- biçiminde de kökleri ve gövdelerinden genellikle dönüşlü çatıda fiiller kurar az-al-, boş-al-, bun-al-, dar-al-, kör-el-, yön-el-3. -l- İşlevi, -al- / -el- ekiyle aynıdırdoğru-l-, duru-l-, ince-l-, kısa-l-, sivri-l-İsim soylu kelimelerden fiil gövdeleri kurarbenz-e- ağ-ar-, baş-ar-, mor-ar-, on-ar-, ev-er-, göğ-er-çatır-da-, fısıl-da-, horul-da-, ışıl-da-, kütür-de-k-aç-ı-k->ac-ı-k-, bir-i-k-, geç-i-k->gec-i-k-, göz-ü-k- -kır-, -kir-, -kur-, -kür-fış-kır-, hıç-kır-, kış-kır-t-, püs-kür-, tü-kür-msa-, -mse-az-ı-msa-, ben-i-mse-, kötü-mse-, küçükümse> küçü-mse- deli-r-sa-, -se-buğa-sa-, aygır-sa-, su-sa-, umur-sa-, mühim-se-, garip-se-, önem-se- C. FİİLDEN FİİL YAPMA EKLERİFiil kök ve gövdelerinden, yeni fiiller türetmek için kullanılan, sayıca az fakat işlek edilgenlik ve bilinmezlik ifade eden fiiller yaparboğ-u-l-, büz-ü-l-, üz-ü-l-, yor-u-l-; an-ı-l-, bas-ı-l-, duy-u-l-, gönder-i-l-, kaz-ı-l-, kıy-ı-l-, öv-ü-l-, sar-ı-l-, sök-ü-l-, ver-i-l-, yaz-ı-l-, yüz-ü-l-Sonu ünlüyle ve l ünsüzüyle biten fiiller -l- ekini almazlar. Getirildiği bütün fiil kök ve gövdelerine olumsuzluk anlamı katar. Bu ekin, çekim eki değil yapım eki olduğu unutulmamalıdırduy-ma-, kaç-ma-, sor-ma-, uyu-ma-, yat-ma-, bil-me-, çek-me-, gör-me-Dönüşlülük ifade eden fiiller yaparbak-ı-n-, çek-i-n-, giy-i-n-, ifade eden -n- ile edilgenlik, bilinmezlik yapan -n- birbirine karıştırılmamalıdır. Bunlar şekil bakımından aynı fakat işlev bakımından farklıdırDönüşlülük Edilgenlik, bilinmezlikara-n- Çok arandı. ara-n- Her yer arandı.sil-i-n- Silinmiş, kurulanmış. sil-i-n- Tahta silindi.yıka-n- Ali yıkandı. yıka-n- Araba yıkandı.Fiillere yaptırma ve oldurma anlamı katan, geçişsiz fiilleri geçişli yapan eklerden biridir. Sonu ünlüyle biten fiillere gelmez. Sonu ç, ğ, p, ş, t, y ünsüzleriyle biten tek heceli fiillere daha çok geliraş-ı-r-, bit-i-r-, geç-i-r-, piş-i-r-, doğ-u-r-, duy-u-r-Ettirgen çatı kuran çok işlek bir ektiracı-t-, az-ı-t-, benze-t-, boya-t-, düzel-t-, kapa-t-, kuru-t-, oku-t-, öde-t-, sür-t-, uza-t-, ürk-ü-t-, yüksel-t-6. -ş- Fiil tabanlarından işteş ve dönüşlü çatıda fiiller yaparat-ı-ş-,bak-ı-ş-, dön-ü-ş-, döv-ü-ş-, gör-ü-ş-, gül-ü-ş-, kalk-ı-ş-, kok-u-ş-, sev-i-ş-, sık-ı-ş-7. -dır-, -dir-, -dur-, -dür-; -tır-, -tir-, -tur-, -tür- Çok işlek eklerden biridir. Ettirgen çatılı fiiller yapar. Ünlüyle biten tek heceli fiillerle ünsüzle biten bütün fiillere getirilebilirkay-dır-,yaz-dır-, yıl-dır-, bil-dir-, de-dir-, giy-dir-, sez-dir-, sin-dir-, ver-dir-, ye-dir-, don-dur-, gül-dür-, yüz-dür-; aç-tır-, as-tır-, bık-tır-, tart-tır-, çek-tir-, koş-tur-, öp-tür-Yukarıdakilere göre az işlek olan, fiilden fiil yapma eklerinin diğerleri ise örnekleriyle birlikte şunlardır -a-, -e- bul-a-, dol-a-, tık-a-ala-, -ele- dur-ala-, kak-ala-, kov-ala-, şaş-ala-, ov-ala-, eş-ele-, gez-ele-, it-ele-, silk-ele-, tep-ele-ar-, -er- kop-ar-, çık-ar-ı-, -ü- kaz-ı-, sür-ü-k- dol-u-k-, kan-ı-k-; bur-k-, kal-k-, sil-k-Ç. FİİLDEN İSİM YAPMA EKLERİFiil kök ve gövdelerinden isimler yapmakta kullanılan eklerdir. Bu eklerin sayıca çok ve işlek olması, Türkçenin fiilden isim yapmaya elve-rişli bir dil olduğunun da göstergesidir. 1. -gan, -gen; -kan, -kenAlışkanlık, özellik, aşırılık anlamı katar atıl-gan, alış-kan, kay-gan, sıkıl-gan, sürün-gen; çalış-kan, somurt-kan, yalıt-kan, değiş-ken, üret-ken 2. -gı, -gi, -gu, -gü; -kı, -ki, -ku, -küFiilin gösterdiği hareketle ilgili türlü nesneleri, kavramları karşılar. Alet isimleri de yapar al-gı, çal-gı, sar-gı, say-gı, bil-gi, der-gi, ez-gi, ser-gi, ver-gi, kur-gu, sor-gu, vur-gu, gör-gü, ör-gü, sür-gü; at-kı, bas-kı, biç-ki, bit-ki, seç-ki, iliş-ki, kes-ki, tut-ku, düş-kü3. -gın, -gin, -gun, -gün; -kın, -kin, -kun, -künAşırılık anlamı taşıyan ve genellikle sıfat gibi kullanılan isimler türetiraz-gın, dal-gın, bez-gin, bil-gin, boz-gun, ol-gun, yor-gun, üz-gün; yat-kın, bit-kin, et-kin, geç-kin, piş-kin, seç-kin, tut-kun, küs-kün4. -ı, -i, -u, -ü Olan, yapan veya yapılanı karşılayan isimler türeten işlek bir ektiran-ı, başar-ı, bat-ı, çarp-ı, kaz-ı, say-ı, sık-ı, yaz-ı, beğen-i, bildir-i, diz-i, gez-i, ver-i, doğ-u, dol-u, kork-u, pus-u, sor-u, sun-u, öl-ü, ört-ü5. -ıcı, -ici, -ucu, -ücü Meslek ya da özellik bildiren isimler yaparak-ıcı, al-ıcı, bak-ıcı, kurtar-ıcı, yaz-ıcı, çek-ici, gez-ici, tüket-ici, üret-ici, ver-ici, boğ-ucu, oku-y-ucu, soğut-ucu, tut-ucu, güldür-ücü, sür-ücüSayılı birkaç fiil dışında bütün fiil köklerine ve gövdelerine gelebilen işlek eklerden biridir. Kalıcı isimler de yapar al-ış, anla-y-ış, bak-ış, davran-ış, sat-ış, yağ-ış, yaratıl-ış, gir-iş, söyle-y-iş, ver-iş, doğ-uş, sun-uş, kök ve gövdelerinden genellikle sıfat görevinde kullanılan kelimeler türeten işlek eklerden biridiraç-ı-k, birleş-i-k, boz-u-k, del-i-k, dile-k, don-u-k, ez-i-k, göç-ü-k, iste-k, kes-i-k, kır-ı-k, sök-ü-k, tara-k, uyuş-u-k, yan-ı-k, yerleş-i-kKalıcı isimler yapan işlek eklerdendiral-ı-m, bak-ı-m, bas-ı-m, bil-i-m, çek-i-m, çiz-i-m, doğ-u-m, eğit-i-m, ek-i-m, geç-i-m, giy-i-m, iç-i-m, öl-ü-m, sat-ı-m, seç-i-m, sun-u-m, tak-ı-m, tanı-m, tad-ı-m, tüket-i-m, uçur-u-m, üret-i-m, ver-i-m, yud-u-m9. -ma, -meBütün fiil kök ve gövdelerine getirilebilir. Asıl görevi, iş isimleri yapmaktır oku-ma, sula-ma, soruştur-ma, bekle-me, gez-me, görüş-meAs-ma, ayaklan-ma, bas-ma, danış-ma, doku-ma, dol-ma, dondur-ma, kavur-ma, tamla-ma, tonla-ma, yaz-ma, yokla-ma, besle-me, böl-me, bütünle-me, dik-me, iç-me, sür-me örneklerindeki gibi kalıcı isimler de yapar. Türkçedeki bütün fiil kökleri ve gövdelerine gelir. Asıl görevi, fiil isimleri yapmaktır aç-mak, ağla-mak, kaz-mak, ofla-mak, utan-mak, yalvar-mak, bil-mek, derle-mekKalıcı isimler çak-mak, kay-mak, tok-mak, ek-mek, il-mek, ye-mek alın-tı, bunal-tı, çarpın-tı, kabar-tı, karar-tı, kaşın-tı, kızar-tı, sığın-tı, sıkın-tı, uzan-tı, belir-ti, öden-ti, tiksin-ti, ürper-ti, doğrul-tu, görün-tü vb. Fiile gelen örneklerde bu eki -ntı, -nti, -ntu, -ntü olarak da dışında sınırlı sayıda örnekte rastlanan ve diğerlerine göre daha az işlek olan fiilden isim yapma ekleri aşağıda alfabetik düzende sıralanmıştırBunların dışında sınırlı sayıda örnekte rastlanan ve diğerlerine göre daha az işlek olan fiilden isim yapma ekleri aşağıda alfabetik düzende sıralanmıştırdoğ-a, sap-a, oy-a, yar-a, diz-e, geç-e, gel-e, ol-ağan, yat-ağan, bat-ak, bıç-ak, dur-ak, kaç-ak, kay-ak, kon-ak, sap-ak, tut-ak, yat-ak, dön-ek, sür-ek, yat-alak, kaç-amak, tut-anak, gel-enek, gör-enek, kes-enek, dinlen-ce, düşün-ce, eğlen-ce, güven-ce, iğren-ç, inan-ç, kılın-ç, kıskan-ç, korkun-ç, sevin-ç, sadece -n-’li çatılara gelen bu ek, bugün bağla-ç, imle-ç, tümle-ç örneklerindeki gibi ünlüyle biten fiillere de sark-aç, say-aç, büyüt-eç, gül-eç, -di, -du, -dü; -tı, -ti, -tu, -tüimambayıl-dı, hünkarbeğen-di, şıpsev-di, gecekon-du, ayakbas-tı, külbas-tı, piş-tidal-ga, yon-ga, bil-ge, böl-ge, diz-ge, göster-ge, sömür-ge, süpür-ge, utan-gaç, il-geç, süz-geç, üşen-geç, yüz-geç; dal-gıç, bil-giç, bul-ma-ca, koş-ma-ca, bil-me-ce, çek-me-ce, düz-me-ce, kes-me-ce, bula-maç, çığırt-maç, kar-maç, kurut-maç, sık-maç, yak-maç, yanılt-maç, yırt-maç, böl-meç, danış-man, okut-man, say-man, yaz-man, öğret-men, seç-men, il-mik, kus-muk, bas-ı-n, diz-i-n, gel-i-n, say-ı-n, tüt-ü-n, yay-ı-n, bin-i-t, dik-i-t, geç-i-t, kes-i-t, öğ-ü-t, um-u-t, kon-u-t, taşı-t, yak-ı-t, yap-ı-t, tutam, çatal, uçarı, göçeri, dolanbaç>dolambaç, saklanbaç> saklambaç, sürünceme, ışıl, yağmur, kaypak, tutsak, yayvan kelimelerinde koyu yazılan ekler ise neredeyse bu örneklerle fiillerden yapılan geçici sıfatlardır. Fiil köklerine ve gövdelerine getirilen eklerle yapılır. Şekil bakımından fiilin özel biçimleri, işlev yönüyle de isim karakterindeki kelimelerdir. Fiillerin geçici hareket isimlerini oluştururlar. Sıfat-fiiller, bir ismin sıfatı olabilirler; çokluk, iyelik ve hâl eklerini alarak edatlara da bağlanabilirler. Sıfat-fiiller; yerine göre yüklem olur, kalıcı isim olur, sıfat gibi kullanılır, isim gibi çekimlenirler. Bir fiil şekli olan sıfat-fiiller, zaman ve hareket de bildirirler. Sıfat-fiil ekleri, fiillerden çoğunlukla sıfat görevinde kullanılan geçici isimler yapar. Zaman kavramı da içerdiği ve bazı örneklerde kalıcı isimler de yaptığı için bu eklerin fiilden isim yapma ekleri arasında gösterilmesi yanlıştır. Sıfat-fiil yapan ekler şunlardırolma-y-acak dua, öden-ecek borç, veril-ecek söz.Kalıcı isimler yakacak, çekecek, içecek, gelecek, yiyecek-an, -enÇok işlek olarak geçici isimler yapar ağla-y-an göz, çalış-an usta, düşün-en adam, geç-en yıl, ver-en el. Kalıcı isimler bakan, çağlayan, kapan, kıran, tamlanan, tamlayan, yaratan > yaradan, bölen, -erbak-ar kör, koş-ar adım, tut-ar el, dön-er sermaye. Kalıcı isimler tutar, yazar, çizer, döner, geçer, gider, göçer, keser, yeter. İşlek değildir. Dua ve beddualarda rastlanır adı bat-ası düşman, canı çık-ası sarhoş, eli kırıl-ası hırsız, kör ol-ası şeytan, sağ ol-ası, yan-ası, yıkıl-ası, -dik, -duk, -dük; -tık, -tik, -tuk, -tükduyulma-dık söz, tanı-dık adam, görülme-dik kalabalık.Bu ekin iyelik ekleriyle kullanımı daha yaygındır bildiğim, sevdiğim, okuduğumuz, gördüğünüz, yaptığı, seçtiğiniz, döktüğünüz vb. Kalıcı isimler bildik, -mezçık-maz sokak, utan-maz adam, tüken-mez kalem. Kalıcı isimler çıkmaz, Korkmaz, Solmaz, Yılmaz, Dönmez, Sönmez cam, veril-miş ödev, oku-muş adam, sön-müş ocak.Kalıcı isimler ermiş, geçmiş, yemiş, kişi, gör-ü-r göz Kalıcı isimler düşünür, gelir, gider, okur, fiil kökleri ve gövdelerinden yapılan geçici zarflardır. Cümlede eylemin yapılış zamanını ve tarzını belirten zarf görevinde bulunurlar. Eylemin yapılış tarzını bildiren bazı zarf-fiil eklerinde tarz görevi zayıflayıp bağ görevi öne çıktığı için zarf-fiil yerine bağ-fiil terimi de fiile yerine göre zaman, tarz ve bağ anlamı veya görevi katan zarf-fiil ekleri şunlardır-a, -ebat-a çık-a, koş-a koş-a, sor-a sor-a, gül-e gül-e, gül-e oyna-y-a gibi tekrar gruplarında tarz görevini yerine getirirken kurallı birleşik fillerde bağ görevindedir oku-y-a-bil-, düş-e-yaz-, düşün-e-bil-, gid-e-dur-alı, -eliZaman bakımından işin başlangıç sınırını veya işin sürekliliğini bildirir Okula başla-y-alı üç yıl oldu. Oldu ol-alı, tanıştık tanış-alı, bildim bil-eli, geldim gel-eli, gittin gid-eli, görme-y-eli büyümüş.Bu ek, son zamanlarda zayıflayarak gel-eliden beri, sat-alıdan beri örneklerinde olduğu gibi beri edatıyla genişleme -erekEylemin yapılış tarzını bildirir anlat-arak öğrendi, çalış-arak kazan, kay-arak düştü, gül-erek cevap verdi, inle-y-erek öldü.Yaygın olmamakla birlikte son zamanlarda bazı ağızlarda -dan, -den; -tan, -ten ekini aldığı da görülür bas-arak-tan, tut-arak-tan, diz-erek-ten gibi. Bu söyleyiş biçimleri, yazı dilinde -dikçe, -dukça, -dükçe; -tıkça, -tikçe, -tukça, -tükçeal-dıkça aldı, bil-dikçe sevindi, oku-dukça okudu, gör-dükçe, yap-tıkça, iç-tikçe, tut-tukça, sürt-tükçeTekrar gruplarında tarz, birleşik fiillerde bağ görevindedirağla-y-ı ağla-y-ı, oyna-y-ı oyna-y-ı, diz-i diz-i, solu-y-u solu-y-u, sür-ü sür-ü; al-ı- ver-, gel-i ver-, sor-u- ver-, gül-ü- ver-ınca, -ince, -unca, -ünceZaman gösteririnan-ınca yapar, gel-ince sorar, sor-unca öğrendi, gör-ünce sevindi-ıp, -ip, -up, -üpBu ekin bağ görevi daha kuvvetlidiral-ıp götürdü, çal-ıp oynadı, sevin-ip gitti, oku-y-up adam oldu, sor-up öğrendi, gül-üp geçti.-keni- fiiline getirilen zarf-fiil ekidir. Kullanımda i- fiilinin i’si düşer ve ek, ünlü uyumlarına uymazsatar i-ken > satar-ken düşünmez; dinlenmiş-ken, gülecek-ken, yazacak-ken-madan, -medenOlumsuzluk ifade eden tek zarf-fiil ekidir. Olumsuzluk anlamıyla birlikte çıkma kavramı da katarbil-meden almış, çalış-madan olmaz, gör-meden karar veremem.

ık ik eki almış kelimeler