cash. Adana'da özel bir tıp merkezinde sünnet olan iki kardeşten 8 yaşındaki Hamit Baran Yardımcı'nın hatalı şekilde sünnet edildiği iddia edildi. Hastaneye kaldırılarak ameliyat edilen Yardımcı, sağlığına kavuşurken babası Hüseyin Yardımcı, oğlunu yanlış sünnet ettiğini öne sürdüğü doktor ile tıp merkezi hakkında davacı olduğunu söyledi. Yüreğir İlçesi Ulubatlı Hasan Mahallesi'nde yaşayan Hüseyin Yardımcı, oğulları 4 yaşındaki Yiğit ile ağabeyi Hamit Baran'ı 24 Temmuz'da özel bir tıp merkezine götürerek sünnet ettirdi. FAZLA KESMİŞ Sünnet sonrası evlerine gönderilen kardeşlerden Hamit Baran, kısa süre sonra fenalaştı. Kesilen yerin acıması ve kan akması üzerine babası Hüseyin Yardımcı, oğlunu sünnet yaptırdığı tıp merkezine götürdü. Babanın iddiasına göre, tıp merkezi yetkilileri, "Yaptığımız sünnet normal, acı bir süre sonra geçer" diyerek çocuğu eve gönderdi. 4 HASTANE GEZDİRİLDİ Çocuğunun acısının devam etmesi üzerine baba Yardımcı, oğlunu, Numune Hastanesi'ne götürdü. Burada doktorlar, Acil Servis'te çocuk doktoru olmadığı için hastanın Devlet Hastanesi'ne götürülmesini istedi. Devlet Hastanesi'ne götürülen Hamit Baran, durumunun ciddi olması nedeniyle Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'ne sevkedildi. EK PARÇA DİKİLDİ Yapılan muayenede Hamit Baran'ın cinsel organının hatalı sünnetle fazla kesildiği ortaya çıktı. Ameliyata alınan Baran'ın cinsel organının fazla kesilen bölümüne ek parça dikildi. Baba Hüseyin Yardımcı, oğlunun erkeklik sorunu çekmeden ameliyatla normale dönmesinin sevincini yaşadı. Baba Yardımcı, "Doktorlar çocuğumun idrar borusuna kadar fazla parça kesildiğini söyledi. Ameliyatın ardından halen oğlum kendi tuvalet ihtiyacını gideremiyor. Oğlumun tedavisi sürüyor" dedi. DOKTOR 100 LİRAYI ALMADAN KAÇTI Hatalı sünnet yapan tıp merkezi ve doktor hakkında ceza ve tazminat davası açılması için avukatına vekalet verdiğini belirten baba Yardımcı, "Tıp merkezi, hatalı sünnete karşı bize hiçbir şekilde yardımcı olmadı. Aksine, bizi kovdu. Duyarsızlıkları ve kötü davranmaları nedeniyle kendilerinden davacı olacağım. Hastanelerden aldığımız doktor raporlarını da avukatımıza verdik. Hakkımızı sonuna kadar arayacağız. Bu arada yanlış sünnet yapan doktor hatasını anlayınca resmen kaçtı, alması gereken 100 lirayı da almadı bizden" diye KARADAĞ/ ADANA AHT Medical Park Tarsus Hastanesi Çocuk Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Nuri Şimşek, sünnetin hatalı yapılmasının cinsel fonksiyon bozukluklarından psikolojik sorunlara kadar birçok olumsuzluklara sebep olabileceğini söyledi. Şimşek, yazılı açıklamasında, sünnet operasyonunun sağlıklı bir şekilde sonuçlanabilmesi için bir uzman doktor tarafından yapılması gerektiğini belirtti. Uzman doktorların kullandığı cerrahi aletler çok iyi sterilize edildiği için çocuğun hepatit B, hepatit C kapma ihtimalinin azaldığını kaydeden Şimşek, “Uzman doktorun yaptığı operasyonda, sünnet derisi gereği kadar alındığı için penisin ileri yaşlarda büyümesi ve gelişimi normal olur. Sünnet ağrı giderici ilaçlar altında yapıldığı için çocuk ağrı duymaz. Sünnet yarası dikildiği için yara iyileşmesi daha çabuk olur. Ne kadar kolay görünürse görünsün hiçbir cerrahi işlem basit değildir. Sünnet de küçümsenmeden ve temel cerrahi ilkeden ödün vermeden yapılmalıdır.” dedi. AĞIR SONUÇLARI OLUR Ehil olmayan kişiler tarafından yapılan sünnet hatalarının erkekte ciddi sorunlara yol açtığını ifade eden Şimşek, bunlardan bazılarını şöyle sıraladı “Uzman olmayan kişilerin yaptığı sünnetlerde, tam veya tama yakın penis kaybı. Tamiri çok güç olacak şekilde penis başının kesilmesi. Sünnet derisinin az kesilmesi, derinin fazla kesilmesi, idrar yolunun kesilmesi, kanama, penis kangreni gibi çok ağır sonuçlar yaşanabilir. Hebatit B ve hepatit C dahil birçok bulaşıcı hastalık kapılabilir. Penisin ileri yaşlarda büyümesi olumsuz etkilenebilir. Ereksiyon esnasında ağrıya ve şekil bozukluğuna yol açabilen cilt köprüleri oluşabilir. Dikiş hatası nedeniyle kistler meydana gelebilir. Fistül, meatit, his kaybı gibi sorunlar olabilir.” SÜNNETTE İDEAL YAŞ Sünnetin hangi yaşta yapılması gerektiği konusunda da bilgi veren Opr. Dr. Nuri Şimşek, klasik görüşte sünnetin erken yaşlarda yapılmasından yana olduğuna dikkat çekti. Sünnette 2 yaş altı veya 5 yaş üstünün önerildiğini hatırlatan Şişmek, şöyle devam etti “2 -5 yaş arasında sünnet önerilmemektedir. Küçük yaşta pipide damarlanma çok olmadığı için sünnet sırasında kanama pek olmaz. Çocuklarda yara iyileşmesi çabuk olduğu için sünnet yarası çabuk iyileşir. Sünnet derisi darlıklarında acil sünnet gerektirecek durum önlenmiş olur. İki yaş altında özellikle yenidoğan ve bebeklikte kişilik gelişmediği için sünnet sonrası olumsuz psikolojik etki önlenmiş olur.” Avrasya Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Arman Çitçi, ailelerin sünnet işlemi için hastane ortamından ödün vermemesi gerektiğini belirtti. Operasyonun hastanede titizlikle gerçekleştirilmesi gerektiğini vurgulayan Op. Dr. Arman Çitçi, “Aileler hastane ortamında gerçekleştirilecek sünnetten ödün vermemelidir. Bu operasyon hastane ortamında titizlikle gerçekleştirilmelidir. Hepatit B ve C gibi kanla ve tıbbi aletlerle bulaşan hastalıklara dikkat edilerek her çocuk için ayrı malzeme kullanmaya özen göstermek de gerekiyor. Gerçekleştirilecek işlemi cerrahi bir operasyon olarak görmek ve ona göre davranmak işlemin sağlıklı bir şeklide sonuçlanmasını sağlayacaktır” şeklinde konuştu. “En rahat dönem 0-3 yaş grubu” İyileşme hızı açısından en rahat yaş grubunun 0-3 yaş aralığında olduğunu ifade eden Op. Dr. Arman Çitçi, “3 yaş öncesi çocuklar sünnet açısından her ne kadar küçük gibi gözükseler de iyileşme hızı açısından bu yaş aralığı son derece uygundur. Çocuk doğduğu günün ertesinden itibaren sünnet olabilir ve operasyonun hem bizim açımızdan hem de çocuk açısından en rahat gerçekleştiği yaş grubudur” şeklinde konuştu. Aile, hekim ve çocuk açısından en zor geçen dönemin 3-6 yaş arası olduğunu belirten Op. Dr. Çitçi, “Bizi, aileyi ve çocuğu en çok zorlayan yaş aralığı 3-6 yaş aralığıdır. Çünkü bu dönemde çocuk güçlenir ve olan biteni anlayacak yaşa gelir. Ağrısı olmamasına rağmen stres ve panik hali dolayısıyla huzursuzlaşır. Bu yaş aralığında hiçbir şekilde lokal anestezi yapmayı tercih etmeyiz. Geriye kalan 6 yaş ve üzeri çocuklarda da her zaman iyi bir diyalog kurarak çocukla iyi bir iletişime girerek işlem gerçekleştirilir. Zaten ağrı duymadığını da gören çocuk size çok makul yaklaşır. İşlem sırasında zorluk çıkarmaz” dedi. Doğar doğmaz gerçekleştirilen sünnet Çocuklara doğar doğmaz sünnet yapılmasının doğuştan kaynaklanan problemlerle ilgili olduğunu belirten Çitçi, “Çocuklar derilerinin ucunun dar olması sebebiyle doğdukları anda sünnet olabiliyorlar. O darlığı açmak zorlayarak deriyi kıvırmak mümkün olmuyor. Bunu da yapmaya kalkarsanız deride yırtık ve çatlaklar oluşuyor. Bu da daha ileri düzeyde darlıklara ve idrarı yaparken ağrılara neden olacağından bu gibi durumlarda doğar doğmaz sünnet yapılabiliyor. Burada çocuğa, aileye ve hekime sağladığı büyük bir avantaj, çocuğun iyileşme hızının çok hızlı olması, enfeksiyon ve mikroplara karşı direncinin olağanüstü yüksek olmasıdır” şeklinde konuştu. “Hatalı sünnete dikkat etmek gerekiyor” Operasyon sırasında hatalara dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Çitçi, “Sünnette bazı hatalar olabiliyor. Derinin gerçekten fazla alındığı veya alınması gerekenden çok daha az alındığı durumlar bu hatalar arasında yer almakta. Bunun nedeni genellikle çocukların çok panik yapması ve hareketli olması olabiliyor. Deriden ayrı bölümün kesilmesi veya bir hasara uğraması özellikle idrar yapılan dış deliğin bir hasara uğraması da iyileşme sürecini zorlayan hatalar arasında yer alıyor” dedi. Operasyonu kimler gerçekleştirmeli? Sünnet işlemini ürologların gerçekleştirmesinin avantajları olduğunu belirten Çitçi, “Sağlık bakanlığı genel cerrahi, çocuk cerrahisi ve ürologlara bu yetkiyi vermiştir. Her üç uzmanlık branşının da bu operasyonu gerçekleştirmesini doğru buluyorum. Ancak, üroloğun yapması bir takım avantajlar sağlayabilir. Bunlar, sünnet derisinde olabilecek bir takım yapısal sorunlar, sünnet derisinin peygamber sünneti olduğu durumlar ve bazı çocuklarda derinin çok dar olup altındaki durumun değerlendirilemediği durumlar olabilir. Böyle durumlarda üroloğun yaklaşımı biraz daha farklı olabilir” ifadelerini kullandı. Peygamber sünneti nedir? Halk arasında peygamber sünneti denilen durumun doğuştan sünnet derisinin alt kısmının olmaması şeklinde görüldüğünü söyleyen Çitçi, “Peygamber sünneti dediğimiz durumlarda doğuştan sünnet derisinin alt kısmı olmuyor. Bu yapısal düzen içinde de sünnet derisinin sadece üst tarafı gelişmiş oluyor. Sünnet derisini aldıktan sonra deliği öne almada bir takım zorluklar olabileceğinden bu çocukların sünnet olmadan önce ameliyat olması gerekli” dedi. Sünnet sonrası bakım Sünnet sonrasında bakımın sanıldığı kadar zor olmadığını ifade eden Çitçi “0-3 yaş grubunda özellikle bezli çocuklarda çok da dikkat edilmesi gereken bir durum olmuyor. Çocuk gayet sağlıklı gidiyor. Sadece ağrı kesicili ve antibiyotikli bir krem önerebiliyoruz. Bezlemeye devam ediyorlar. Bezden kurtulmuş çocuklarda da sünnet külotu dediğimiz o bölgeyi rahatsız edecek bir bezin temas edip çocuğu rahatsız etmemesi o tip aksesuar yardımcı kıyafetlerle çocuğun hızla iyileşmesi sağlanabilir. 3-4 gün içinde dikişleri düşüyor ve banyo yapılabiliyor” şeklinde konuştu. Yaz mevsiminin gelmesi ve okulların kapanmasıyla birlikte sünnet sezonu da açıldı. Aileler, çocuklarının hem psikolojileri hem de sağlıkları açısından önemli olan sünneti emin ellerde yaptırmak istiyor. Uzmanlar da on dakikalık kısa bir uygulama gibi gözükse de, çocuğun ileride hayatını etkileyeceğinden sünnetin mutlaka doktor tarafından yapılması gerektiğine vurgu yapıyor. Sünnetin cerrahi bir işlem olduğunu ve doktorlar tarafından yapılması gerektiğini söyleyen Avrasya Hastanesi Çocuk Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Hüseyin Kılınçaslan, sünnet konusunda dikkat edilmesi gerekenleri anlattı. Sağlık sorunları olan çocukların sünnetinde dikkat edilecek noktalara değinen Kılınçaslan, “Özellikle çocuğun ciddi bir hastalığı varsa sünnet öncesi gerekli tetkiklerin yaptırılması ve sonrasında zamanına karar verilmesi gerekmektedir. Alerji, kalp-damar hastalıkları, kanama bozuklukları gibi sağlık sorunları olan çocuklarda, gerekli araştırmalar sonucunda elde edilen veriler ışığında sünnet için adım atılmalıdır. Alerjik durumlarda öncelikle çocuğun alerjisi tespit edilmeli gerekirse tedavi edilmeli ardından sünnet edilmelidir. Aşırı kilolu çocuklarda da sünnet öncesinde çocuğa kilo verdirilmesi düşünülmedir” dedi. “SÜNNET HASTANEDE YAPTIRILIR, EVDE DEĞİL” Sünnet konusunda bilinçlenme artsa da çocuklarını evde veya düğün salonlarında sünnet ettiren ailelerin bulunduğunu ifade eden Çocuk Cerrahı, sünnetin uzman bir doktor tarafından yapılmaması durumunda yaşanabilecek sorunları şöyle aktardı Kanama nedeniyle ölümle bile sonuçlanabilecek durumlar, Penis başının bir kısmının kesilmesi, Yapılan lokal anestezik maddeye bağlı penis başında oluşabilecek kangrenler, Derinin hatalı kesimi sonucu ortaya çıkan şekil bozuklukları, tekrar sünnet gerekliliği, Steril koşullar altında yapılmadığında oluşabilecek enfeksiyonlar, İleri derecede ödem ve kapanmayan yaralar görülebilir. SÜNNET İÇİN EN DOĞRU ZAMAN… Sünnet için doğru zamanın psikolojik travmanın hemen hemen hiç olmayacağı ve yara iyileşmesinin çok hızlı olacağı dönem olduğunu söyleyen Doktor Hüseyin Kılınçaslan, sünnet zamanı ve sünnet sonrası dikkat edilecek noktalar konusunda şunları söyledi “Her çocuk ayrı değerlendirilmelidir. Ülkemizde sünnet uygulaması genellikle yedi yaşından sonra yapılsa da gittikçe yaygınlaşan bir uygulama göze çarpıyor; yeni doğan ve ilk aylarda yapılan sünnet. Öncelikle bebekler geçirdikleri operasyonlarla ilgili hiçbir şey hatırlamayacağı için herhangi bir psikolojik travma yaşamayacaktır. Bu zaman diliminde genel anestezi de çoğunlukla gerekmemektedir. Ayrıca penis üzerindeki damarlar çok küçük olduğundan kanama çok az olacak ve iyileşme süresi de daha hızlı olacaktır. Bu sebeple sünnet için en doğru zaman doğumun 7. gününden itibaren özellikle ilk 2-3 ayı kapsayan dönemdir. Bu aylarda sünnet, eğer ortam iyi ayarlanırsa kolay geçmekte ve hastalar genel anestezi almasa bile genellikle uyumaktadır. Bunun dışında ilk yaş ve 6 yaş üzeri dönem psikolojik travma etkisinin az olmasından dolayı sünnet yaptırmak için düşünülecek dönemlerdir. Fakat burada bir hususa dikkat çekmek isterim. İdrar yolu enfeksiyonu geçiren, pipisinin ucu oldukça dar olan, sünnet derisi sık sık iltihaplanan ve ultrasonografi ile böbreklerinde ve diğer idrar yollarında bir sorun saptanmış olan çocuklarda sünnet yaştan bağımsız olarak bir an önce yapılması gereken bir işlemdir. Dikkat çekeceğim diğer bir husus ise sünnetin lokal anestezi ile mi yoksa genel anestezi ile mi yapılacağı konusunda hekimin fikrinin aileler tarafından mutlaka dikkate alınması gerektiğidir. SÜNNET SONRASI NELERE DİKKAT EDİLMELİ? – Sünnette yapılan uyuşturucunun etkisi yaklaşık 4-5 saat sonra geçmeye başlayınca ağrı olacaktır. Çocuğunuza yazılan ağrı kesici şurup ve antibiyotik kremi düzenli kullanmak gerekmektedir. – İlk gün çocuk aşırı hareketlerden kaçınmalı ve tuvalette kendini zorlamamalıdır. – Sünnet külotu giyebilir, bu çocuğa hareket özgürlüğü sağlar. – Bezlenen bebeklerde sünnet külotuna gerek yoktur. Bez ile bakım daha rahat olmaktadır. – Yara durumu, iyileşme süreci çocuktan çocuğa değişir. Yatak istirahatinin bir faydası yoktur. Yaranın temiz bir şekilde korunmasına dikkat ediniz. – Yapılan dikiş materyalleri kendiliğinden eriyen dikişler olduğu için ayrıca almaya gerek yoktur. Kendiliğinden eriyip düşeceklerdir. – Sünnetten dört gün sonra çocuk banyosunu yapabilir. – Çocuk tamamen iyi olduktan sonra sünnet bölgesini sık sık sabunlu su ile yıkayıp kurulaması öğretilmelidir. Temizlik bu süreçten sonra daha fazla önem kazanmaktadır ve ihmal edilmemelidir. Kaynak Çocuk Cerrahi Uzmanları yeni doğan çocuklarda sağlık ve hızlı iyileşme açısında sünnetin bebek doğduktan sonra ilk 1 ay içinde özellikle 7'nci ve sonraki günlerde yaptırılmasını öneriyorlar. MERSİN - Yeni doğan çocuklarda sağlık ve hızlı iyileşme açısından sünnetin bebek doğduktan sonra ilk 1 ay içinde özellikle 7'nci ve sonraki günlerde yaptırılmasını öneren Çocuk Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Nuri Şimşek, sünnette 7'nci günün önemli olduğunu vurguladı. Medical Park Tarsus Hastanesi Çocuk Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Nuri Şimşek, anne babaların çocuklarıyla ilgili en mutlu anlarından biri olan sünnetin bebek doğduktan ilk 1 ay içinde özellikle de 7'nci günden itibaren yaptırılmasını önerdiklerini belirtti. Sünnetin erken yaşlarda yapılmasının çeşitli faydalarının bulunduğuna dikkat çeken Op. Dr. Şimşek, "Sünnet için ideal yaş 2 yaş altı veya 5 yaş üstü olarak tarif edilmiştir. Yani 2-5 yaş arasında sünneti önermiyoruz. Önerdiğimiz aralık bebek doğduktan sonraki 7'nci gün ve sonrası olan ilk 1 ay. Bebeğin vücudunda oluşan değişiklikler ilk 7 günde tamamlanır. Sarılık, kilo kaybı, böbrek ve karaciğer fonksiyonları normale geçer. Bebeğin normal hayata geçmesiyle beraber anestezi verilmeden sünnet operasyonunu gerçekleştirebiliriz. Küçük yaşta pipide damarlanma çok olmadığı için sünnet sırasında kanama pek olmaz. Çocuklarda yara iyileşmesi çabuk olduğu için sünnet yarası çabuk iyileşir. Sünnet derisi darlıklarında acil sünnet gerektirecek durum önlenmiş olur. İki yaş altında özellikle yeni doğan ve bebeklikte kişilik gelişmediği için sünnet sonrası olumsuz psikolojik etki önlenmiş olur" diye konuştu. Sünnet yarası dikildiği için yara iyileşmesi daha çabuk olur Bu arada sünnetin hatalı yapılması halinde cinsel fonksiyon bozukluklarından psikolojik sorunlara kadar birçok önemli bozukluğun yaşanabileceğine de dikkat çeken Op. Dr. Nuri Şimşek, "Sünnet operasyonunun sağlıklı bir şekilde sonuçlanabilmesi için bir uzman doktor tarafından yapılması gerekiyor. Uzman doktorun yaptığı operasyonda, sünnet derisi gereği kadar alındığı için penisin ileri yaşlarda büyümesi ve gelişimi normal olur. Sünnet ağrı giderici ilaçlar altında yapıldığı için çocuk ağrı duymaz. Sünnet yarası dikildiği için yara iyileşmesi daha çabuk olur. Ne kadar basit görünürse görünsün hiçbir cerrahi işlem basit değildir. Sünnet de küçümsenmeden ve temel cerrahi ilkeden ödün vermeden yapılmalıdır'' dedi. Sorunlara yol açabilir Sünneti ehli olmayanlar yapınca sünnet hatalarının ve ciddi sorunların ortaya çıkmasının kaçınılmaz olduğunu belirten Op. Dr. Nuri Şimşek, bunların bazılarını şöyle sıraladı "Uzman olmayan kişilerin yaptığı sünnetlerde, tam veya tama yakın penis kaybı, tamiri çok güç olacak şekilde penis başının kesilmesi, sünnet derisinin az kesilmesi, derinin fazla kesilmesi, idrar yolunun kesilmesi, kanama, penis kangreni gibi çok ağır sonuçlar yaşanabilir. Hebatit b ve hepatit c dahil birçok bulaşıcı hastalık kapılabilir. Penisin ileri yaşlarda büyümesi olumsuz etkilenebilir. Dikiş hatası nedeniyle kistler meydana gelebilir. Fistül, meatit, his kaybı gibi sorunlar olabilir." diyerek aileleri uyardı. A. Hakim Kurt-İLKHA

sünnette derinin fazla kesilmesi nasıl anlaşılır