Bütçenizdahilinde Almanya'daki en iyi Fibroid Kaldırma Miyomektomi Doktorlarının listesini arıyorsunuz. Doğru rehberlik ve Fibroid Kaldırma Myomektomi Doktorları Almanya listesi için Vaidam'da Bize Ulaşın Merhaba . 5cm miyomum var . Rahmin tam ortasında ve gebeliğe engel :( gittiğim doktorlar ameliyat dedi . İzmit’te miyom ameliyatı olan ya da miyom ameliyatında başarılı olan doktor ismi verebilir misiniz ? Tıpfakültesini bitirdikten sonra 1974 yılında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Üroloji Ana Bilim Dalı’nda ihtisas’a başladı.1979 yılında ihtisasını “Lenfanjiyografinin Üroloji’deki yeri” başlıklı teziyle tamamlayıp Erzincan Askeri Hastanesinde vatani görevini tamamladı. 1985 yılında İskoçya Eniyi Doktorlar - İSTANBUL (doktorlar rehberi) /39. - İSTANBUL'daki en iyi doktor firmaları OprDr. Arzu Değirmenci Akar Özel Karataş Hastanesinde hizmet vermektedir. BİYOGRAFİ: 15 Ekim 1977 tarihinde ankarada doğdum .İlk ,orta ve lise öğrenimimi birincilikle tamamladıktan sonra 1995 yılında Bursa Uludağ ünüverstesi tip fakültesini kazandım.2002 de mezun olduktan sonra 1 sene bilecik küre sağlık ocağında mecburi hizmet yaptım.2004 yılında İstanbul Şişli cash. Rahmin uterus alınması ameliyatıdır. Birçok jinekolojik sorun histerektomi ile giderilebilir. Ancak büyük bir cerrahi girişim olduğu için doktorunuz öncelikle diğer tedavi şekillerini önerebilir. Rahim Leğen kemiğinin çevrelediği bölgede pelvis düz kastan oluşmuş, gebelikte içinde bebeğin geliştiği bir organdır. Doğum eylemi sırasında kasılarak bebeğin doğumunu sağlar. Gebelik yoksa rahmin içini döşeyen tabaka endometriyum her ay adet kanaması şeklinde Nedir?Rahmin ameliyat ile çıkarılmasıdır. Kadın hastalıkları ve doğum grubunun en sık ameliyatlarından biridir. Histerektomi nedenlerinden bazıları şunlardırRahim alma ameliyatları yumurtalık ve tüplerin alınmasını içermez. Alınmalarını gerektirecek bir hastalık olması halinde bu organlar da alınabilir salpingo-ooforektomi. Ameliyatın tipi muayene bulgularına, ameliyata neden olan hastalığa ve doktorun seçimine bağlı olarak Histerektomi Rahmin karından çıkarılması Alt karın bölgesinde rahme ulaşmak için ciltten başlayan bir kesi yapılır. Rahmin büyüklüğü ve ameliyatın yapılış nedenine bağlı olarak kesi yatay veya dikey olabilir. Karından yaklaşım diğer histerektomi tiplerine göre daha uzun iyileşme zamanı gerektirir. Bununla beraber bazı avantajları da vardır. Bu tip histerektomide doktor, rahim ve diğer bazı karın içi organları daha iyi görüp değerlendirebilir. Özellikle büyük urlarda, kanser şüphesinde iyi bir Histerektomi Vagen yolu ile rahmin çıkarılması Bu yöntemde karnınızda kesi olmaz. Kesi vagen içinde olduğu için iyileşme zamanı karından yapılan histerektomiden daha Histerektomi Ameliyatın kısmen veya tamamen laparoskop denilen aletin aracılığı ile yapılmasıdır. Laparoskop ışıklı, mercek sisteminden oluşan, ince bir alettir. Küçük bir kesi ile genellikle göbek çevresinden karna sokulur. Doktor hastanın karın içi organlarını laparoskop yardımı ile büyütülmüş olarak ekranda görür. Ameliyata yardımcı aletlerin sokulması için birkaç küçük kesi daha yapılır. Operasyon süresi karından ve vaginal yolla yapılan histerektomilere göre daha uzun, hastanın iyileşme dönemi daha hazırlık için sizden bir takım tetkikler istenecektir kan, idrar, akciğer filmi, kalp grafiği "EKG" gibi. Yine hazırlık aşamasında rahim içinden parça alınabilir. Ameliyattan bir gece önce ve/veya ameliyat sabahı lavman yapılabilir. Enfeksiyonu önlemek amacı ile antibiyotik yapılır. Ameliyat sırasında ve sonrasında gerekli sıvıların verilebilmesi için el üzeri veya koldan damarınıza plastik iğne takılır. Ameliyat sırasında rahat olabilmeniz için durumunuza göre genel uyuyarak veya bölgesel belden anestezi uygulanır. Sizin durumunuzu izleyebilmek, sıvı miktarını ayarlayabilmek için idrar torbanıza ince bir tüp idrar sondası yerleştirilir. Histerektomi olan hastalar birkaç gün hastanede kalırlar. Hastanede kalış süresi ameliyatın tipine, ameliyat sırası veya sonrasında bir sorun gelişip gelişmediğine göre değişir. Ameliyat sonrasında mümkün olduğunca erken yürümelisiniz. Yürümek kan dolaşımınızın düzenlenmesini sağlayacağı gibi, toplar damarlarınızda pıhtı gelişiminin önlenmesine de yardımcı olacaktır. Risk grubunda iseniz pıhtı gelişiminin önlenmesi için size ayrıca ilaç tedavisi de verilecektir. Ameliyattan sonraki birkaç gün ağrılarınızın olabileceğini bilin. Dinlenmek iyileşmenizi hızlandırır. Doktorunuzun ek önerisi yoksa ameliyat sonrasında altı hafta boyunca vagene hiçbir şey uygulamayın duş, cinsel ilişki, tampon gibi, ağır kaldırmayın, ağır işler yapmayın. Altı haftanın bitiminden önce kendinizi iyi hissetseniz dahi doktorunuzun kontrolü ve önerileri olmadan tersi davranışlarda hafif fiziksel uğraşlar, spor yapmak, araba kullanmak gibi aktivitelerinizi yavaş yavaş olmanız jinekolojik açıdan artık rutin kontrollerinizin olmayacağı anlamına gelmez. Rahim ağzınız duruyorsa veya kanser-kanser öncüsü bir hastalık nedeni ile histerektomi oldu iseniz Pap-test taramaları devam edecektir. Günümüzde rahim alınması ameliyatı en sık yapılan ameliyat türlerinden birisidir. Histerektomi dediğimiz rahim alınması ameliyatı rahmin çıkarılması işlemidir. Tümör yapılar dediğimiz miyomlar rahmin alınmasında önemli etkendirler. Miyomlar rahim ağzında görülen düz kas dokusunda gelişen iyi huylu tümörlere verilen addır. Miyomlar halk arasında ur olarak bilinmektedir. Yuvarlak, nohut tanesi büyüklüğünde ve pembe doku rengindedirler. Kadınların ortalama %20`sinde görülmekle beraber genellikle 25-35 yaşları arasında kendisini gösterir. Myomların görülmesiyle birlikte bir takım olaylar kendini belli eder. Bunlar kasık ağrıları, aşırı kanamalar, bol ve ağrılı adet sancıları gibi sıkıntı durumlar ortaya çıkar. Bası dediğimiz şikayetler de yine miyomlar vasıtasıyla ortaya çıkar. Ameliyat Ne zaman Gereklidir?Polip dediğimiz ve rahim içerisinde yer alan döl yatağının içerisinde bulunan et parçacıkları kanama ve adet düzensizlikleri gibi durumlar ortaya çıkarabilmektedir. Vajinal yoldan yapılacak cerrahi müdahale ile bu polipler alınabilmektedir. Fakat hastada ek bir patolojik durum söz konusu ile Histerektomi ameliyatı gerekebilmektedir. Diğer bir durum olan endometrial kalınlaşması kanserleşmeye neden olabilmektedir. Genellikle hormonal ilaç yöntemleri ile tedavi edilebilen bu durum eğer gerekli iyileşme göstermiyorsa ameiyat gerekebilmektedir. Aşırı Kanamalar Kansızlığa Neden OlabilirAşırı ve düzensiz kanamalar hastada kansızlığa sebep olabilmektedir. Kişinin renginin soluklaşması, nefes darlığı, çarpıntı gibi durumlar ortaya çıkabilmektedir. Bu düzensiz kanamalar için bir ilaç tedavisi mümkündür. Şayet bu tedavi yöntemi de cevap vermez ise rahim alınması ameliyatı gerekebilir. Adet ağrılarının çok şiddetli ve dayanılmayacak gibi olması, zor geçen pıhtılı adetler, ilişki sırasında aşırı derecede ağrı hissetme gibi bazı durumlar endometriosis dediğimiz durumun göstergesidir. Endometriozis karakterize ve patolojik bir rahatsızlıktır. İlaç tedavileri iyileşmeye yardımcı olabilmektedir. Fakat eğer sonuç alınamıyorsa, çocuk istemeyen hastalar için Histerektomi uygulanabilir. Zor doğumlarda özellikle kendini gösteren mesane, rahim ve bağırsak sarkmaları karın iç basıncın artması, genetik olarak kollajen dokunun zayıflığı gibi durumlarda menopoz döneminde görülebilmektedir. Bu tip dışarıya sarkması durumlarında idrar kaçırma, rahmin dışarıya çıkması, haznede dolgunluk gibi şikayetler görülmektedir. Bu tip durumlarda vajinal histerektomi denilen yani dışarıdan değil vajinanın iç kısmından yapılan bir kesi ile vajinanın çıkarılması işlemi uygulanır. Doğum sonrası aşırı kan kaybı, rahim kanserleri gibi durumlarda da histerektomiye gerek duyulabilir. Histerektomi ameliyatına karar verme süreci önemlidir. Doktor hastaya olası tüm sonuçları açıkca söylemelidir. Hasta çocuk doğurma döneminde ise çocuk doğurma durumunun kaybedilmesi hastada psikolojik sorunlar ortaya çıkarabilir. İleride çocuk doğurmak isteyen hastalarda öncelikle Myomektomi ameliyatı tercih edilmelidir. Bu operasyon rahmin alınmaksızın miyomların çıkarılmasını kapsamaktadır. Özel Meltem Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü uzman doktorları rahim alınması ameliyatını başarılı bir şekilde gerçekleştirip hastalığı ortadan kaldırmaktadırlar. Jinekolojide en sık yapılan ameliyatlardan birinin Histerektomi yani rahim alınması ameliyatı olduğunu söyleyen Özel Meltem Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Bahar Aksünger, 25-35 yaş arası kadınların %20'sinde rahimde bu tümörün görüldüğünü ilerleyen yaşla beraber görülme sıklığının arttığını belirtmektedir. Rahim alınmasını gerektiren tümörler hakkında bilgi veren Dr. Aksünger sözlerine şöyle devam ediyor; 'Halk arasında 'ur' olarak bilinen miyomlar yuvarlak, nohut tanesi ebatlarında ve pembemsi bir renktedirler. Rahimde ağrı ve kanamalarla kendini belli eden miyomlar belirtiler dahilinde acilen tedavi edilmelidir.' demektedir. Rahimde Tümörün Belirtileri Nelerdir? 'Kadınlarda sıklıkla görülen miyomlar ilerleyen evre ile düzensiz aşırı kanamalar, kasık ağrıları, kansızlık, bol ve ağrılı adet dönemi gibi şikayetlere sebep olur.' diyen Op. Dr. Aksünger; 'Kansızlık haricinde miyomlar 'bası' şikayetlerine neden olmaktadır. 'Bası' dediğimiz ağrılar bağırsaklarda görüldüğünde kabızlığa, idrar yolundaki basılar idrar yolunda ve böbreklerde şikayetlere sebep olmaktadır.' demektedir. Ameliyatı gerektiren sebepleri sıralayan Op. Dr. Aksünger; 'Rahim içerisinde yer alan döl yatağının içerisinde polip adını verdiğimiz et parçacıkları adet düzensizlikleri ve kanamaya neden olabilmektedir. Normal olarak vajinal yoldan yapılan bir operasyon ile bu polipler alınabilmektedir. Ancak hastada ek bir patolojik durum varsa Histerektomi ameliyatı gerekebilmektedir. Yine Endometrial dediğimiz zarın kalınlaşması durumu da ameliyat gerektirebilir. Genelde hormonal ilaç tedavisi ile bu durum kontrol altına alınabilmektedir. Fakat bu tedavi etki göstermez ise yine rahim alınması ameliyatı düşünülebilir. Adet ağrılarının dayanılamayacak kadar şiddetli olması, pıhtılı ve zor geçen adetler, ilişki sırasında aşırı derecede ağrı hissedilmesi gibi durumlar 'Endometriosis' dediğimiz duruma işaret eder. Patolojik bir rahatsızlık olan Endometriosis yine ilaç tedavileri ile ortadan kaldırılmaya çalışılmakta şayet sonuç alınamazsa Histerektomi'ye başvurulmaktadır.' demektedir. Doğum Sonrası Aşırı Kan Kaybı Rahim Alınmasını Gerektirebilir Kadınlarda rahim, mesane ve bağırsak sarkmaları, özellikle zor doğumlarda meydana gelen karın içi basıncın artması ve genetik olarak kollajen dokunun zayıflığı menopoz döneminde görüldüğünü belirten Op. Dr. Aksünger sözlerine şöyle devam ediyor; 'Bahsettiğimiz dışarıya sarkma durumlarında rahmin dışarıya çıkması, idrar kaçırma, haznede dolgunluk gibi şikayetler ortaya çıkar. Bu tip durumlarda 'Vajinal Histerektomi' dediğimiz yani kesinin karından değil de vajina içerisinden yapılan yöntem uygulanmakta, içeriden yapılan bir kesi ile dışarıya çıkarılmaktadır.' demektedir. Ayrıca doğum esnasında zorunluluk durumunda yapılan Histerektomi'den bahseden Op. Dr. Aksünger; 'Doğum komplikasyonlarında 'Acil Histerektomi' uygulanabilmektedir. Bu durum doğum sonrasında kanamanın durdurulamaması, rahim yırtıkları veya bebek eşinin plasentanın ayrılmaması gibi durumlarda uygulanmaktadır. Doğum sonrası meydana gelen ani kanamalarda hızlı karar vermek gerekmektedir. Bu şekilde hastanın hayatını kurtarmak mümkündür.' demektedir. Rahimde Farklı Kanser Türleri Büyük Tehdit Rahimdeki kanser türlerinin büyük tehdit oluşturduğunu söyleyen Op. Dr. Aksünger; 'Rahim kanseri, rahimağzı kanseri, yumurtalık kanseri, iyi huylu yumurtalık tümörleri ve abselere karşı uygulanan ameliyatlarda da Histerektomi uygulanabilmektedir. Şayet kanser ameliyatlarında rahim alınması gerekirse buna 'Radikal Histerektomi' diyoruz. Bu ameliyatta rahimle birlikte yumurtalıklar, lenf nodları ve omentum da alınmaktadır.' demektedir. Ameliyat Öncesi Doktor-Hasta İlişkisi Önemlidir Bu tip ciddi ameliyatlarda doktor ve hastanın ilişkisinin iyi olması gerektiğini belirten Op. Dr. Aksünger, 'Histerektomi'ye karar vermeden önce doktor hastayı iyi bilgilendirmelidir. Histerektomi'nin riskleri, kapsamı ve anestezi türü hastaya aktarılmalıdır. Hasta çocuk doğurma dönemindeyse çocuk doğurma durumunun kaybedilmesi hastada psikolojik sorunlara neden olabilmektedir. Bunun için gerekli destek sağlanmalıdır. İleride çocuk doğurmak isteyen hastalarda öncelikle 'Myomektomi' ameliyatı uygulanmalıdır. Myomektomi rahmin alınmaksızın miyomların çıkarılması işlemidir. Eğer hasta bu duruma uygunsa rahim alınmadan bu işlem gerçekleştirilir.' demektedir. Ameliyat sonrası cinsel ilişkiye dair pek çok sorunun geldiğini belirten Op. Dr. Aksünger; 'Kadınlar arasında en çok merak edilen konu ameliyat sonrası cinsel ilişkide herhangi bir sorunun yaşanıp yaşanmayacağıdır. Yapılan araştırmalar Histerektomi ameliyatı sonrası cinsel ilişki ve hazda herhangi bir kayıp olmamakla birlikte hasta ağır travmatik bir süreçten de geçmemektedir. Unutulmamalıdır ki cinsel ilişkiyi sağlayan vajinadır. Rahim bu konuda etkili değildir.' demektedir. Bu ameliyatın oldukça hassas olduğunu belirten Op. Dr. Aksünger alanında uzman bir kadın doğum uzmanı ve deneyimli bir ekip ile bu ameliyatın yapılması gerektiğini vurgulamaktadır. Dr. Aksünger; 'Günümüzde oldukça sık yapılan bu ameliyat ancak uzman ellerce yapıldığında olumlu sonuç vermekte ve hastanın hayatını tehlikeye atmamaktadır.' demektedir. Rahim alınması yani Histerektomi, jinekolojide en sık yapılan ameliyat türüdür. Histerektomi, rahmin tamamen çıkarılması ameliyatıdır. Tümöral yapılar olan miyomlar, rahim alınmasında önde gelen sebeplerdir. Miyomlar rahim ağzında görülen, düz kas dokusunda gelişmekte olan iyi huylu tümöral yapılara verilen isimlerdir. Halk arasında 'ur' adı verilen miyomlar yuvarlak, nohut tanesi ebatlarında ve pembemsi renktedirler. Kadınların %20'sinde miyomlar 25-35 yaş arasında görülmekle beraber ilerleyen yaşla birlikte bunların görülme olasılığı sıklaşır. Miyomların görülmesiyle birlikte genellikle düzensiz, aşırı kanamalar, kasık ağrıları, kansızlık, bol ve ağrılı adet görme gibi şikayetler ortaya çıkar. Kansızlık haricinde miyomlar 'Bası' şikayetlerine sebep olmaktadır. 'Bası' dediğimiz ağrılar barsak basıları kabızlık, idrar yoluna ait basılar, idrar yolunda ve böbreklerde şikayetlere neden olabilmektedir. Ameliyatı Gerektiren Sebepler Nelerdir? Yukarıda da bahsettiğimiz gibi miyomlardaki artış şiddetli ağrılara neden olabilmekte ve bir Histerektomi ameliyatına gerek duyulabilmektedir. Bunun dışında; Rahim içerisinde yer alan döl yatağının içerisinde polip dediğimiz et parçacıkları, kanama ve adet düzensizlikleri oluşturabilmektedir. Vajinal yoldan yapılan bir operasyon ile bu polipler alınabilmektedir. Fakat hastada ek bir patolojik durum varsa Histerektomi ameliyatı gerekebilir. Endometrial zarın kalınlaşması dediğimiz başka bir durumda kanserleşmeye sebebiyet verebilmektedir. Genel olarak hormonal ilaç tedavisi ile kontrol altına alınabilen bu durum, eğer gerekli iyileşmeyi göstermezse ameliyat gerekebilmektedir. Düzensiz ve Aşırı Kanamalara Dikkat Düzensiz ve aşırı kanamalar hastada kansızlığa neden olabilmektedir. Kişide nefes darlığı, renkte soluklaşma, çarpıntı gibi durumlar gözükebilmektedir. Bu düzensiz kanamalar için uygulanan bir ilaç tedavisi mevcuttur. Fakat bu tedavi etki göstermez ise yine rahim alınması ameliyatı düşünülebilmektedir. Adet ağrılarının dayanılamayacak kadar şiddetli olması, pıhtılı ve zor geçen adetler, ilişki sırasında aşırı derecede ağrı hissetme gibi durumlar 'Endometriosis' dediğimiz duruma işaret etmektedir. Karakterize ve patolojik bir rahatsızlık olan Endometriosis, ilaç tedavileri ile ortadan kaldırılmaya çalışılır. Fakat sonuç alınamazsa, çocuk istemeyen hastalarda Histerektomi'ye son çare olarak başvurulabilir. Kadınlarda rahim, mesane ve barsak sarkmaları özellikle zor doğumlarda meydana gelen karın içi basıncın artması, genetik olarak kollajen dokunun zayıflığı gibi durumlarda menopoz döneminde görülebilmektedir. Bu dışarıya sarkma durumunda kişilerde rahmin dışarıya çıkması, idrar kaçırma, haznede dolgunluk gibi şikayetler ortaya çıkmaktadır. Bu gibi durumlarda 'Vajinal Histerektomi' dediğimiz yani rahmin karından kesi ile değil, vajina içerisinden yapılan bir kesi ile çıkarılması durumudur. Doğum Sonrası Aşırı Kan Kaybı Rahim Alımını Gerektirebilir Doğum komplikasyonlarında 'Acil Histerektomi' uygulanabilmektedir. Doğum sonrası kanamanın durdurulamaması, bebek eşinin plasentanın ayrılmaması, rahim yırtıkları gibi acil durumlarda uygulanabilmektedir. Doğum sonrası yaşanan ani kanamalarda bu kararı vermek aciliyet gerektirebilir. Bu tür bir durumda ani karar vererek hastanın hayatı kurtarılabilir. Kanser Türleri Büyük Tehdit Rahim kanseri Uterus Ca, Rahimağzı kanseri serviks, Yumurtalık kanseri over iyi huylu yumurtalık tümörleri ve abselere karşı uygulanan ameliyatlarda da Histerektomi uygulanabilmektedir. Kanser ameliyatları sırasında rahmin alınması gerekirse buna 'Radikal Histerektomi' denilmektedir. Rahimle birlikte bu ameliyatta over dediğimiz yumurtalıklar, lenf nodları ve omentum da alınmaktadır. Kanserin yaydığı metastazlara bağlı olarak farklı organlardan parça çıkarılması da söz konusu olabilmektedir. Histerektomi'ye Karar Vermek Histerektomi'ye karar vermeden önce hasta bilgilendirilir. Doktor ve hasta bu konuyu konuşarak ortak bir fikir de buluşur. Hastaya Histerektomi'nin riskleri, genişiği, anestezi türü anlatılır. Hasta çocuk doğurma döneminde ise çocuk doğurma durumunun kaybedilmesi hastada psikolojik sorunlar da meydana getirebilir. İleride çocuk doğurmak isteyen hastalarda öncelikle myomektomi ameliyatı tercih edilmelidir. Myomektomi ameliyatı rahmin alınmaksızın miyomların çıkarılması işlemidir. Yine de eğer durum buna müsait değil ise ameliyat sırasında rahmin tümden çıkarılması da gerekebilmektedir. Histerektomi Ameliyatı Nasıl Yapılmaktadır? Histerektomi'nin iki şekilde uygulanışı vardır; karından veya vajinal yoldan. Hangi yoldan ameliyatın yapılacağı hastanın yaşına, hastalığın yaygınlığına, cerrahın tercihine ve deneyimine göre değişebilmektedir. Bu ameliyat büyük oranda karından yapılmaktadır. Ameliyatta rahimi tutan tüm bağ ve damarlar bulunarak kesilir ve özel dikişlerle bağlanır. Rahim çıkarıldıktan sonra vajinanın kubbesi, kanama kontrolü sonrası batın katları anatomiye uygun şekilde kapatılmaktadır. Ameliyat ortalama 1-1,5 saat kadar sürmektedir. Genel anestezi uyutularak veya epidural anestezi altında belden aşağı uyuşturma şeklinde yapılabilir. Histerektomi Ameliyatı Sonrası Normal Hayata Dönüş Hasta ilk iki hafta yorucu aktivitelerden uzak durmalıdır. Doktor tarafından söylenecek zamana kadar ağır kaldırmaktan ve cinsel ilişkiden kaçınılmalıdır. Banyo, dökme su şeklinde yapılmalıdır. Düzenli bir beslenme şekli uygulanmalıdır. İdrar ve büyük tuvalet esnasında ıkınmaktan kaçınılmalıdır. Şayet vajinada bir kanama veya ateş yükselme gibi durumlar olursa doktorla irtibata geçilmelidir. Histerektomi sonrasında kadın adet görmez. Yumurtalıklar da rahim ile birlikte çıkarılmadığı sürece adet görmemekle birlikte menopoza ait belirtiler oluşmaz. Histerektomi Ameliyatı Sonrası Cinsel İlişki Kadınlar arasında en çok merak edilen konulardan birisi de Histerektomi ameliyatı sonrası cinsel hazzın kaybolup kaybolmayacağıdır. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki Histerektomi pek çok hastada psikolojik sorunlara neden olmamakta bununla birlikte hasta psikolojik bir travmadan geçmemekte ve cinsel fonksiyonlarda bir bozukluk oluşmamaktadır. Unutulmaması gereken şey cinsel ilişkiyi sağlayan şeyin vajina olduğudur. Rahim bu konuda etkili değildir. Bu ameliyat sırasında vajinaya her hangi bir uygulama yapılmadığından ilişki sırasında her hangi bir sorun yaşanmamaktadır. Histerektomi Uzman Ellerce Yapılmalıdır Histerektomi ameliyatı oldukça önemli bir ameliyattır. Bu konuda yeterli donanım ve bilgi önemlidir. Özel Meltem Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü, alanında uzman doktorları ile Histerektomi ameliyatlarını başarıyla gerçekleştirmekte, tüm süreç boyunca hastaya gerekli desteği vermektedir. Ameliyat öncesi gerekli bilgilendirmeler ve uzman psikolojik destek de yine Özel Meltem Hastanesi'nde verilmektedir. Miyom nedir? Miyom belirtileri nelerdir? Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Sema Yıldırım “Rahim ve rahim duvarında gelişen, kısırlığa ve düşüğe neden olabilen miyomları ciddiye alın. Kasıklarınızda ağrı hissettiğinizde doktora başvurun” diyerek kadınları uyarıyor. Miyom, rahimdeki düz kas hücrelerinden köken alan iyi huylu kas tümörleridir. Kadınların kasığında veya leğen kemiği bölgesinde oldukça sık görülen bir büyüme tipidir. Birçok kadının çok sık karşılaştığı kadın hastalıklarından birisi olarak görülse de büyük bir çoğunluğunun bundan haberi olmaz. Çünkü miyomlar çok fazla bir belirti vermez veya sorun teşkil etmez. Ancak kadınların bazılarında miyomlar büyük yumrular şeklinde kendini gösterip sayı ve yerleşimlerinden dolayı sorun yaratabilir. Bu tür anormal büyümelerde miyomlar bir doktor tarafından görülmeli ve tedavi edilmelidir. Miyomlar genellikle 30 ile 40 yaşları arasındaki, yani çocuk doğurma çağındaki kadınlarda görülür; ancak herhangi bir yaşta da ortaya çıkabilirler. Miyomların kesin nedeni bilinmemekle beraber östrojenin kadınlık hormonu, miyomların büyümesine yol açtığı düşünülmektedir. Gebelik sırasında, salınan östrojen miktarı arttığından miyomlar bu dönemde büyür. Menopozla birlikte hormon düzeylerinin azalmasına bağlı olarak boyutlarında küçülme izlenmektedir. Ailesinde özellikle annesi, kız kardeşi veya anneannesinde miyom olan kişilerde miyom gelişme olasılığı fazladır. Obez ve doğum yapmayan hastalarda daha sık izlenirler. Gebelikte, boyutları artıp ağrıya neden olmanın yanında, büyük boyutlardaki ve rahim kavite boşluğuna bası yapan subseröz miyomlar kısırlık, düşük, tekrarlayan gebelik kaybı, erken doğum tehdidine neden olmaktadırlar. Genellikle çok yavaş büyüyen miyomlar, gebelik döneminde veya östrojen içeren hormon tedavisi gibi kandaki östrojen değerinin çok yüksek olduğu durumlarda hızla büyüyebilir. Birçok miyom hiçbir bulgu vermez ve jinekolojik muayeneler esnasında tesadüfen saptanır. Miyomların yol açtığı yakınmalar; miyomların büyüklüğü, yerleşim yeri ve sayısına göre değişir. Ancak en sık yol açtığı yakınmalar Kasık ve karın ağrısı, kasıkta ve karında dolgunluk ve basınç hissi, cinsel ilişki sırasında ağrıdır. Bir diğer sık görülen yakınma ise düzensiz, uzun, şiddetli kanama ve bunun yol açtığı anemidir. Çoğu zaman hastalar kanamaların normal olduğunu düşünüp adaptasyon geliştirdiklerinden karşımıza derin anemi, erken yorulma vb. şikâyetler ile başvurmaktadırlar. Rahim ve rahim duvarında gelişen miyomlar oluşan embriyoların tutunmasına engel olarak kısırlığa ve düşüklere neden olabilir. Boyutu büyük olan miyomlar ise ön taraftan idrar kesesine bası yaparak sık sık idrara gitme ihtiyacına arka taraftan bağırsaklara bası yaparak kabızlık ve hemoroitlere sebep olabilir. Doğru bir tanı için bir uzman tarafından pelvik muayene yapılması gerekir. Bu muayene rahminizin durumunu, büyüklüğünü ve şeklini kontrol etmek için kullanılır. Çok tipik bir ultrasonografik görüntüsü olan miyomların çok az bir kısmında MR manyetik rezonans ile ileri bir görüntüleme yapma ihtiyacı duyulabilir. Miyomlar kısırlığa yol açar mı? Rahim içinde bulunan miyomlar infertiliteye kısırlığa neden olabilir. Çocuk sahibi olamayan vakaların yüzde 2-3'ünde infertilite nedeni miyomlardır. Miyomlar endometriumda değişikliklere neden olarak döllenen yumurtanın rahme tutunmasını engelleyebilir. Bunun ötesinde fallop tüplerine yumurtalık kanallarına baskı yaparak spermin yumurtaya erişmesini ve döllenmeyi engeller. Miyomlar çıkartıldıktan sonra elde edilen gebelik oranları; hasta yaşı ve gebeliğe engel olan diğer nedenlerin bulunmasına bağlı olmakla beraber genellikle yüksektir. Miyom tedavisi nasıl olur? Tedavide hastanın yaşı, semptomların varlığı ve şiddeti, miyom boyutu ve yerleşim yeri belirleyici olup gözlemsel, medikal ve cerrahi açık, histeroskopik, laparoskopik tedavi seçenekleri uygulanmaktadır. Rahimdeki miyomu küçük olan ve herhangi bir şikâyeti olmayan hastalarda 3-6 ay aralarla takip önerilir. Aşırı kanaması olanlarda, bası şikâyetleri olanlarda ya da miyomu kısa süre içinde büyüyenlerde ameliyat düşünülebilir. Bazen sadece miyomu alırken miyomektomi bazen miyomla birlikte rahmin alınması histerektomi gerekebilir. Miyom ameliyatı şekli hastanın yaşına, çocuk isteğine ve miyomun bulunduğu yere göre değişir. Rahim içindeki miyomlar submüköz miyom histeroskopi dediğimiz alttan yapılan kapalı ameliyat tekniği ile kesi olmadan çıkarılır. Rahim duvarındaki miyomlar ise açık ameliyat ya da laparoskopi dediğimiz kapalı ameliyatlarla çıkarılabilir. Kapalı Miyom Cerrahisinin Avantajları Kapalı rahim ameliyatı histerektomi, karın veya göbek çevresinde açılan küçük çaplı deliklerden içeriye optik aletlerin gönderilerek iç organların ve rahmin izlenmesi aracılığıyla yapılan tıbbı işlemdir. Bu ameliyatın güvenli bir şekilde yapılabilmesi için operasyonu yapacak olan doktorun alanında uzman, eğitimli ve tecrübeli olması çok önemlidir. Bu yöntem ile yapılan ameliyatlar iç organlara ve dokulara minimum hasar vermekte olup koruyucu ve tercih edilen cerrahi bir işlemdir. Rahim ameliyatında laparoskopi yönteminin tercih edilmesinin birçok nedeni vardır. Bunlar arasında rahim ve karın içi organların büyütülerek gözlemlenebilmesi sayesinde cerraha çok daha fazla hakimiyet imkanı sağlaması, operasyonda karın açılmadığı için enfeksiyon riski ve karındaki yapışıklık olasılığının düşük olması, karın ve göbek çevresi kesilmediği için operasyon sonrası izin kalmaması ve karın fıtıklarına neden olmaması, hastanın ağrısının az olması ve çok hızlı normal hayatına dönebilmesi yer alır. Miyomlar kadınlarda çok nadir sorun teşkil etmekle birlikte genellikle tedavi gerektirmez. Yalnızca bazı durumlarda kadınlarda görülen ağrılar ve belirtiler tedaviyi gerektirir. Bunlar; iki adet dönemi arası görülen kanamalar, sancılı ve ağır geçen adetler, yumurtalık tümörü gibi diğer tümörlerin ayrımının yapılamadığı durumlar, miyomlardaki hızlı büyümeler, kasık ağrıları ve kısırlıktır. Miyomların nadiren ilaç veya genelde tıbbi müdahale ile tedavisi yapılabilir. Ancak hangi tedavinin ve hangi ilaçların kullanılacağı konusunda doktor muayenesi büyük önem taşır. Bu nedenle miyom belirtilerine sahip hastaların ihmal etmeden mutlaka bir doktora görünmeleri, kendilerine en uygun tedavi seçeneği hakkında bilgi almaları gerekir. Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz. AnasayfaMiyom AmeliyatıPopüler SorularMiyom Ameliyatı ile İlgili Sıkça Sorulan SorularKapalı ve açık operasyonların süreleri ortalama saat olarak bilinmektedir. Kapalı histeroskopik yöntemin kullanılması durumunda operasyon süresi 30 dakikaya kadar kısaltılabilir. Fakat her hastanın sağlık koşulları aynı olmadığından dolayı operasyon süreleri hastaların durumlarına göre farklılık gösterebilir. Bu sebeple net bir süre ameliyatı sonrasında kanama görülebilir. Bu kanamalar adet kanaması ile karıştırılmamalıdır ve operasyondan kaynaklı olabilir. Bazı hastalarda miyom ameliyatı sonrasında adet görme konusunda sorunlar yaşanabilir. İlk 2 ay adet düzensizliği yaşanabilir. Rahimde miyom ameliyatı, hastanın hormonlarını etkileyebilecek bir operasyondur bu sebeple miyom ameliyatı sonrası adet düzensizliklerinin olması normal karşılanır. Fakat bu düzensizliklerin 2 aydan uzun sürmesi durumunda doktora başvurmak esnasında uygulanan yöntemler sonucunda rahim içinde yapışkanlıklar gözlemlenebilir. Bu yapışkanlıkların tanısı genellikle adet döneminin gecikmesi ile konulmaktadır. Aynı zamanda gebe kalma konusunda sorun yaşayan bayanlarda da benzer sorunlar oluşmuş olabilir. İlk 2 ayın sonunda herhangi bir sorun ile karşılaşılması durumunda doktora başvurmak ve kontrol yaptırmak bireylerde bekaretin bozulmaması için ameliyat rahimden yapılamamaktadır. Bu sebeple bekar bireylerde operasyon açık veya kapalı yöntem ile karından veya kasığın üst kısmından gerçekleştirilir. Böylelikle hastaların endişeleri var ise önüne geçilmiş ameliyatları sonrasında ağrılar ilk 1 haftanın sonunda geçmektedir. Açık ameliyatlarda bu süreç biraz daha uzun sürebilir. Bunun sebebi dikişlerin tam olarak iyileşmemesidir. Fakat kapalı operasyonlarda ağrı ilk 1 haftanın sonunda tamamen ortadan kalkmaktadır. Dayanılması güç ve normalin dışında bir ağrı hissedildiği takdirde doktor direkt adet olması ameliyat için herhangi bir engel teşkil etmemektedir. Fakat bu tarz durumlarda hastalar kendilerini psikolojik olarak hazır hissetmeyebilirler ve bu sebeple ameliyat acil değil ise adet dönemi sonrasına ertelenebilir. Yine de operasyon öncesi doktor bilgilendirilmelidir. Bazı doktorlar operasyonu adet döneminde uygun bulmayabilir ve ertelemek isteyebilirler. Bu durum hastanın sağlık durumuna da uygulanan ameliyat yöntemine bağlı olarak hastanın ameliyat sonrasında gebe kalması durumunda normal doğum gerçekleştirilebilir. Operasyonda rahmin alınması hastanın gelecek dönemde hamile kalmasını tamamen imkansız hale getirir. Fakat rahmin alınmaması durumunda hastanın gebelik dönemi doktor tarafından kontrol altında tutulur. Operasyon sonrasında hamile kalmayı planlayan bayanlar operasyon öncesinde doktor ile görüşmeli ve normal doğumu engellemeyecek bir yol izlenmelidir. Kapalı operasyonlar sonrasında normal doğum için herhangi bir engel Ameliyatı ile İlgili MakelelerMiyom Ameliyatı Nedir?Her 5 kadından birininin rahim bölgesinde yer alan ve iyi huylu tümor olarak adlandırılan miyomları almak için miyom ameliyatı yapılmaktadır. Miyom Ameliyati Nedir? Miyom rahim ağzında oluşan ve 35-45 yaş arası kadınlarda sıkılıkla rastlanan tümoral bir hastalıktır. Miyom tedavi edildiğinde hayati riske sebep olmamaktadır. Bu sebeple düzenli olarak yıllık jinekolojik kontrollerinizi yaptırmanızı öneriyoruz. Miyom oluştuğunda ise cerrahi yöntem miyom tedavisinde en etkin yöntemdir. Miyom ameliyatı için uzman doktorlarımıza başvurmanızı öneriyoruz. Miyom Oluşmasına Sebep Olan Risk Faktörleri Nelerdir? Miyomun neden oluştuğu tam olarak bilinmemekle birlikte bazı risk faktörlerinin miyom oluşmasında etkili olduğu belirtilmektedir. Bu risk faktörleri şu şekilde sıralanabilir Kadınlık hormonu olan östrojen hormonunun fazla salgılanması sebebiyle oluşabileceği düşünülmektedir. Son yapılan araştırmalarda genler yolu ile de geçebileceğine dair kanıtlara ulaşılmıştır. Siyahi kadınlarda beyaz kadınlara oranlara daha sık miyom rahatsızlığının görüldüğü tespit edilmiştir. Bu nedenle ırk miyom oluşmasında etken bir faktördür. Küçük yaşta adet görmek de miyom oluşmasına sebep olabilmektedir. Beslenme kaynaklı riskler fazla et tüketimi miyom oluşturabilmektedir. Alkol kullanımı da miyomun oluşma sebeplerinden biri olarak görülmektedir. Miyomun Belirtileri Nelerdir? Uzun süre devam eden adet dışı kanamalar. Karın bölgesinde oluşan ve uzun süre devam eden ağrı. Yoğun olan ve uzun süre devam eden adet dönemi kanamalar. Cinsel ilişki sırasında oluşan ağrı. Pelvis bölgesinde baskı hissi. Uzun süre devam eden kabızlık durumu. Sırt bölgesinde ve bel bölgesinde ve bacaklarrda şiddetli ağrı. Tuvalet yaparken yaşanan güçlük. Hastalığın Tanısı Nasıl Konulmaktadır? Hastalığın tanısında kullanılan yöntemler şunlardır Ultrasonografi, Kan sayımı yapılması, MRI yöntemi, Histeresonografi yöntemi, Histereskopi yöntemi. Miyom Tedavisi Nasil Yapılır? Miyom bazı kadınlarda hiç bir tedaviye gerek kalmadan özellikle menepoz döneminden sonra küçülme eğilimi göstermektedir. Miyom teşhisi konulduktan sonra uzman doktorlarımız tedavi yönteminize karar vermektedir. Belirli bİr dönem miyom doktorlarımızın kontrolünde izlenmekte ve miyomda değişim olup olmadığı belirlenmektedir. Bu sürecin sonunda doktorlarımız aşağıdaki yöntemlerden size en uygun olan tedavi yöntemini seçerek tedavinizi gerçekleştirmektedir. Miyom tedavisinde kullanılan yöntemler ameliyatsız yöntemler ve cerrahi yöntemler olarak ikiye ayrılmaktadır. İlaç ile Miyomu Kontrol Altına Alma Bu yöntem ile miyomun küçülüp küçülmediği belirli aralıklarla izlenmektedir. Büyüme devam ettiğinde ise ameliyata karar verilmektedir. Magnetik Rezonans Yöntemi Bu yöntemde miyom ses dalgası yoluyla tedavi edilmektedir. Bu yöntem cerrahi bir yöntem değildir. Laparoskopik Yöntem Bu yöntemde karın bölgesinde büyük bir kesi oluşturulmamakta ve göbek bölgesinden girilerek ameliyat gerçekleştirilmektedir. Doktorlar tarafından en fazla tercih edilen cerrahi yöntemlerden biri laparoskopik yöntemdir. Hastanın iyileşmesi diğer cerrahi yöntemlere göre daha kısa zaman almaktadır. Bu yöntem doktorlar tarafından miyom ya da miyomlar 10 cm’den küçük olduğunda tercih edilmektedir. Ancak miyom sayısı dörtten fazla ise bu yöntem uygulanamamaktadır. Bu yöntem ile yapılan ameliyatlarda hasta 1 ya da iki gün hastanede yatırılmaktadır. Histereskopi Yöntemi Bu yöntemde hastanın rahminden kamera ile girilerek miyom çıkarılmaktadır. Bu yöntem esnasında genel ya da lokal anestezi kullanılmaktadır. Oldukça güvenli bir cerrahi yöntemdir. Bu yöntemde kullanılan cihaz birkaç minimetre boyutundadır. Açık Miyom Ameliyatı Bu yöntemde hastanın karın bölgesi enine ya da boyuna kesi yöntemi ile açılır ve miyom alınır. Bu cerrahi yöntem yaklaşık olarak bir saat sürmekle birlikte hastaya ameliyat öncesi genel anestezi verilmektedir. Ayrıca hasta 2 ya da üç gün hastanede yatırılmaktadır. Vajinal Myomektomi Yöntemi Miyom vajinada ise bu yöntem ile alınmaktadır. Miyom burkulmakta ve vajinadan dışarı çıkarılmaktadır. Histerektomi Yöntemi Bu yöntemde hastanın rahmi tamamen alınmaktadır. Bu yöntem genellikle menepoza girmiş hastalarda tercih edilmektedir. Gebelikte Miyom Olur Mu? Günümüzde her 3 kadından birinde görülen miyom oluşumunun pregesteron hormonunun etkisiyle de meydana gelebildiği daha önce gözlemlendi. Gebelik hormonu olan progesteron mevcut miyomların büyümesinde de etkileyici olan hormonlar arasında yer alıyor. Bu nedenle gebelik döneminin başlangıcından itibaren miyom oluşması mümkün olabiliyor. Mevcut miyomların büyümesi gebelik döneminde bazı sıkıntılara sebebiyet verebildiği için gebelik öncesinde tespit edilenlerin de alınması ve gerekli tedavinin hamilelik öncesinde tamamlanması önerilir. Hangi Durumlarda Alınması Gerekir? Hangi miyomların operasyon ile alınması gerektiği aslında belirtiler ile yakından ilgilidir. Hekim tarafından hastada görülen semptomlar dikkate alınarak operasyon kararı alınır. Semptomlar da dikkate alınarak mutlaka alınması gereken miyomları şu şekilde sıralayabiliriz Rahim boşluğuna yerleşen miyomlar Rahim duvarına yerleşen miyomlar Büyüklüğü 5 cm üzerine çıkmış olan miyomlar Kanamaya yol açan miyomlar İdrar torbasına ya da kalın bağırsağa baskı yapan miyomlar Hastada ciddi düzeyde ağrıya sebebiyet veren miyomlar Miyom Alinmazsa Neler Olur? Öncelikle miyomların büyüme eğilimi gösterdiği unutulmamalıdır. Bu nedenle alınması çoğu zaman hekimlerin öncelikli önerisi oluyor. Miyomların alınmaması kadınların gündelik yaşantısında pek çok sorunu beraberinde getiriyor. Sık idrara çıkma, adet dönemi dışında kanamalar, regl döneminin çok ağrılı geçmesi, cinsel birliktelikte ağrı, menopoz dönemi sonrasında kanser riskinin oluşması gibi onlarca farklı riski ve sorunu ortadan kaldırmak için miyomların alınması önerilir. Artık gelişen tıp teknolojisinin de yardımıyla ameliyat hastalar için konforlu bir süreç eşliğinde gerçekleştirildiği için hastaların operasyon kararı alması çok daha kolay olabiliyor. Miyom Kanserleşir Mi? Genç yaş grubunda ortaya çıkan miyomlar içi kanserleşme riski mevcut olmaz. Ancak menopoz bu noktada belirleyici olabiliyor. Menopoz dönemi sonrasında büyümeye meyilli olan miyomlar maalesef kötü huylu tablo ortaya çıkmasını beraberinde getirebiliyor. Aynı zamanda miyomların menopoz dönemi sonrasında küçülme eğilimi göstermesi de sık yaşanan bir durumdur. Bu nedenle hastaların rutin kontrollerini asla aksatmaması gerekir. Menopoz sonrasında büyüme eğilimi gösteren miyomlar mutlaka ameliyat ile alınmalıdır. Miyomların Tekrarlama Riski Nedir? Yapılan klinik analizler ameliyatın ardından 5 yıl geçmesinden sonra miyomların tekrarlama olasılığının % 25 olduğunu ortaya koydu. Ancak burada kritik bir nokta var. Miyomektomi adı verilen ameliyat tekniğinde çok küçük boyutta olan miyomlar dahi alınabiliyor. Fakat mikroskobik boyutta olan miyomlar görülemediği için alınamadığından tekrarlama olarak değerlendirilen durumun aslında bu miyomların zamanla büyümesi olduğu görüşü de hakim. Doğum Kontrol Hapı Miyoma Neden Olur mu? Doğum kontrol hapları östrojen ve progesteron hormonu içerdiği için uzun yıllar miyom oluşumuna neden olduğu düşünülmüştü. Fakat gelişen tıp teknolojisinin de yardımıyla tekrarlanan araştırmalarda doğum kontrol haplarının miyom oluşumuna neden olmadığı anlaşıldı. Çünkü doğum kontrol hapı kullanan ve kullanmayan kadınlar üzerinde gerçekleştirilen bu araştırmada her iki grup arasında risk faktörünün değişmediği gözlemlendi. Miyom Kısırlığa ve Düşüğe Neden Olur mu? Miyomların bulunduğu bölgeye bağlı olarak kısırlığa neden olup olmadığı değişiyor. Rahim içerisinde bulunan ve rahim duvarına yerleşen miyomlar infertiliteye neden oluyor. Hatta çocuk sahibi olamayan kadınların % 2’sinde gebelik oluşmamasının nedeninin miyom olduğu anlaşıldı. Özellikle yumurtalık kanallarına baskı yapan miyomlar spermin yumurtaya ulaşmasını önlüyor ve döllenme meydana gelmediği için gebelik oluşmuyor. Miyomların ameliyatla alınması ise ebeliğe engel olmaz. Ameliyat sonrasında hamile kalma olasılığında bir düşüş meydana gelmez. Miyomlar mevcut gebelikte düşüğe de neden olabiliyor. Çünkü gebelik döneminde artan progesteron hormonu miyomların hızla büyümesini beraberinde getiriyor. Bu da bebeğin anne karnında gelişimini önlediğinden erken dönem düşüklere yol açabiliyor. Miyom Ameliyatı iyileşme Süreci Operasyonun hangi teknikle gerçekleştirildiğine bağlı olarak ameliyat sonrasında iyileşme süreci değişebilir. Ancak genel olarak iyileşme süreci en kısa olan rahim ameliyatlarından biri olduğunu belirtmek mümkün. Ameliyattan sonra alkol ve sigara kullanılmaması gerekir. Aynı zamanda kan sulandırıcı ilaçların alımı da risk taşıdığından ilaç kullanımının mutlaka doktora danışılarak yapılması gerekir. Kapalı teknikle gerçekleştirilen ameliyattan sonra klinik istirahat 1 gündür. Ancak açık ameliyatlarda bu süre 3 ila 4 güne kadar uzayabilir. İyileşme süreci ise genellikle sadece bir haftadır. Çalışma hayatına dönmek için bir haftanın geçmesi beklenmelidir. Miyom Ameliyatı Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler Bu süreçte kişisel temizliğe ve hijyene dikkat edilmesi, kontrollerin aksatılmaması ve ağır kaldırılmaması önerilir. Hastanın durumuna bağlı olarak hekim tarafından bir aya kadar uzayabilen bir süre cinsel birliktelik önerilmeyebilir. Miyom ameliyatı sonrası dikkat edilmesi gerekenler arasında en önemli düzenli jinekolojik kontrollerdir. Bazı durumlarda miyomların tekrarlama riski bulunmaktadır. Myomun Hormonla İlişkisi Var mı? Rahimde görülen myomların hormon ile elbette bir ilişkisi var çünkü östrojen hormonuna bağımlı olan tümörler olduğunu belirtebiliriz. Bu nedenle kişide östrojen hormonunun hem düştüğü hem de yükseldiği dönemlerde bu durumdan ziyadesiyle etkilendiklerini belirtebiliriz. Bu nedenle myom olan hastalara şayet bebek sahibi olmayı düşünüyorlarsa bir anda önce hamile kalmaları ve uzun süre bebeklerini emzirme önerilebiliyor. Çünkü bu dönemde myomlarda küçülme eğilimi başlıyor. Myom Ne Hızla Büyür? Büyüme hızı kişiden kişiye değişir ve bu nedenle sizlere büyüme hızıyla ilgili bir veri belirtmek yanıltıcı olabilir. Ancak kişideki östrojen hormonuyla büyüme hızı arasında yakın bir ilişki olduğundan söz edebiliriz. Östrojen hormonunun düzeyi arttıkça büyüme hızı da artar. Östrojen hormonunun düzeyinin azalması da büyüme hızından ziyade myomun da küçülmesi gibi bir sonucu beraberinde getirebilir. Bu nedenle bazı hastalarda menopoz dönemi sonrasında myomlarda kendiliğinden bir küçülme de gözlemlenebiliyor. Fakat myomların mevcudiyetinin kendiliğinden ortadan kalkması da pek mümkün değildir. Her ne kadar bir küçülme meydana gelebiliyor olsa da cerrahi olarak müdahale edilmesi ve alınması gerekebilir. Myomların ihtiyacı olan oksijenin sağlanmaması da hacimlerinde bir küçülme olmasını beraberinde getirebiliyor. Sonuç olarak myom küçülmesi sık rastlanan durumlardan biridir. Myomlar Ani Ağrıya Neden Olur mu? Bu tümörlerin büyüyebilmesi için kanlanmaya ihtiyacı olur. Aynı zamanda bol miktarda oksijene de gereksinim duyarlar. Ancak kimi durumlarda bu tümörlerin oksijen ihtiyacı karşılanamaz. Bu durumda da ani olarak hücre kayıpları meydana gelir. Yani hücreler ölmeye başlar. Bu esnada kişide ani ağrılar meydana gelebiliyor. Ağrı kramp ya da şiddetli sızı şeklinde de görülebiliyor. Bunun dışında sürekli bir ağrı meydana geldiği pek gözlemlenmez. Myomların varlığı genellikle yapılan genel jinekolojik muayeneler esnasında ya da ultrason ile yapılan incelemede fark ediliyor. Öncesinde herhangi bir ağrıya sebebiyet vermeyebildikleri için çok sayıda hasta myom olduğunu bu şekilde öğrenebiliyor. Ancak elbette büyüme ve küçülme dönemlerinde de ağrının meydana geldiğini belirtebiliriz. Myom hiçbir şekilde ağrı yapmaz şeklinde düşünülmemelidir. Myom Olan Kadınlar Sezaryenle Mi Doğum Yapmalı? Aslında bu sorunun yanıtı myomun hem büyüklüğü hem de nerede yerleşim gösterdiği ile çok yakından ilgilidir. Kadınlarda bu tümör kimi zaman rahim ağzında olabiliyor. Bu durumda büyüme eğilimi gösterdiğinde bebeğin normal yolla doğması sırasında izleyeceği yolu kapatabiliyor. Böyle bir durum söz konusu olduğunda kadınlara sezaryen ile doğum önerilebilir. Ancak myomların yerleştiği bölge ve büyüklüğüne bağlı olarak bu tümörlere sahip olan kadınlar normal yolla da doğum yapabilir. Yapılacak muayene sonrasında hastalara hekim tarafından net bir bilgi verilir. Myom Nedeniyle Rahmin Alınması Gerekir Mi ? Bu durum kimi zaman rahmin alınmasını zorunlu hale getirebiliyor. Ancak myom olan her kadının rahminin alınması gerektiğine dair bir bilgi veremeyiz. Sadece myomun çok hızlı büyüme gösterdiği durumlarda şayet kadının hamile kalma gibi bir planı yoksa rahmin alınması bir çözüm olarak değerlendirilebilir. Myomların çok hızlı bir şekilde büyüme içerisinde olması durumunda rahmin alınmasından önce farklı çözümler de denenebiliyor. Östrojen seviyesini düşürmek gibi çeşitli yollar da tercih edilebilir. Myom nedeniyle rahmin alınması son çare olarak değerlendirilen bir çözümdür. Her myom sahibi olan kadının rahminin ileride alınacağı toplumda yaygın bir görüş olsa da asla gerçeği yansıtmaz. Myom Ağrısı Tam Olarak Nerede Olur? Myom kaynaklı olarak oluşan ağrı tam olarak bel bölgesinde ve karın bölgesinde meydana gelir. Çoğu zaman ağrı ile sızı hissi birlikte oluştuğundan bazı hastalar bunu ağrı bazıları da sızı şeklinde ifade eder. Cinsel ilişki sırasında da ağrı meydana gelmesi yaygın şekilde görülür. Myomlarda küçülme meydana geldiği sırada da ağrıya kramplar eşlik eder. Fakat kramplar uzun süreli değildir. Ağrı myomların mutlak belirtisi olarak görülmemelidir. Bazı hastalarda myom hiçbir ağrıya ya da sızıya sebebiyet vermeyebilir. Kimi hastalarda bu ağrı regl dönemi ağrısı ile de karıştırılabiliyor. Dolayısıyla myom ve benzeri rahatsızlıkların erken tanısı için jinekolojik muayenelerinizi aksatmadan yerine getirmeniz çok büyük önem taşıyor. Myomun Hormonla İlgisi Var mı? Myom ile hormonlar arasında elbette bir ilgi var. Myomlar östrojen hormonuna bağımlı bir yapıya sahiptir. Östrojen seviyesinin yükselmesi ya da düşmesi myomları da doğrudan etkiler. Hamilelik döneminde östrojen hormonu artış gösterdiği için myomlarda büyüme eğilimi başlar. Doğumdan sonra lohusalık döneminde östrojen hormonu azalır ve buna bağlı olarak da myomlarda küçülme başlar. Sonuç olarak bu yapı ile hormonlar arasında bir bağ olmadığını söylemek mümkün değil. Menopoz döneminde myomların kendiliğinden yok olabilmesi de bununla ilgilidir. Bazı hastalarda menopoz sonrasında tam olarak yok olmasa da küçülme meydana gelir. Hamilelik Öncesi Myomlar Alınmalı Mı? Gebelik planlayan hastalara öncelikle myom ameliyatı olmaları öneriliyor. Çünkü hamilelik döneminde artan östrojen hormonuna bağlı olarak myomlarda da büyüme meydana gelebiliyor. Büyüme nedeniyle rahimde sıkıntılı olabilecek yerde konumlanabilen bu yapı normal doğumu da engelleyebildiği gibi son derece sıkıntılı bir gebelik dönemi geçirilmesine sebebiyet verebiliyor. Bu nedenle öncelikle myomların ameliyatla alınması ve sonrasında iyileşme döneminin ardından gebelik daha akılcı bir tercih olacaktır. Bununla birlikte myomlar kimi zaman bulundukları yer itibariyle hamile kalmayı da engelleyebiliyor. Spermin yumurtaya ulaşmak için izlediği yolu kapatan myomlar gebeliği de önleyebildiği için hamilelik planlamasından önce myomların cerrahi operasyon ile alınması bu hastalar için daha da önemli bir hale geliyor. Ayrıca myom varlığı durumunda hamile kalınması ciddi ağrılar yaşanmasına da sebebiyet verebiliyor. Bu ağrılar anne adayında bir strese neden oluyor ve sonuç olarak stres anne karnındaki bebeğin gelişimine de olumsuz yansıyabiliyor. Tüm bunları göz önünde bulundurarak hamilelik öncesinde myomların alınmasını tercih etmelisiniz. Bu konuda doktorunuz da yapılacak muayene sonrasında sizi detaylı bir şekilde bilgilendirecektir. Küçük Myomlar Da Kanamaya Neden Olur Mu? Küçük ebatlarda olan myomlar da kanamaya sebebiyet verebilir. Çok sayıda küçük myom olmasına karşı ciddi düzeyde kanama yaşayan hastalar da mevcut. Çünkü kanama bu yapının ebatlarına bağlı olmakla birlikte nerede konumlandığı ile de yakından ilgilidir. Yerleşim gösterdiği yer nedeniyle hiç kanama yaşamayan hastalar da bulunuyor. Fakat çok küçük ebatta myom olmasına karşın kanama sorununu ciddi düzeyde yaşayan hastaların da olduğunu bilmekte fayda var. Kapalı Miyom Ameliyatı Fiyatları Miyom ameliyatı fiyatı bulunduğunuz şehre, hekiminize ve operasyonun gerçekleşeceği hastaneye göre değişkenlik göstermektedir. Miyom ameliyatı nedir sorunuz için yanıtı hekiminiz verecektir. Kanama myomların büyüklüğüne bağlı olarak meydana gelmez ve myomun büyüklüğü ile ilgili de bir fikir vermez. Miyomlar Gebeliğe Engel Midir? Rahim içerisinde gelişen iyi huylu tümörler olarak bilinen miyomlar genetiksel olup bu miyomlar aynı anda ufaklı büyüklü birden fazla olabilmektedir. Ameliyat edilmesi önerilir. Çünkü gebelik sürecinde yer alan tüplere yakın yerlerde yerleşmiş miyomlar gebeliği engelleyecek sonuçlar doğurur. Yumurta ve spermin döllenmesi ile başlayan gebelik sürecinde rahimde bulunan miyomlar baskı oluşturarak döllenmeyi engelleyebilmektedir. Genetiksel neden dışında östrojen hormonundaki nedenlere bağlı olarak ta gelişebilen miyomlar gebeliği engelledikleri gibi, kısırlık ve düşüklere de neden olurlar. Östrojen hormon salgısına göre miyomlarda küçülme veya büyüme görülebilir. Üreme dönemi olarak belirlenen yaşlardaki kadınlardın %20 sinde miyom görülebilir. En belirleyici belirtisi düzensiz, uzun süreli ve kanamalı regl dönemleridir. Miyom Ameliyatindan Sonra Çocuğum Olur Mu? Miyomlar rahimde meydana gelen ve hala temel nedenleri bilinmeyen düz kas çoğalmaları olarak açıklanabilir. Bu kasların çoğalması durumunda rahim bir süre sonra rahatsızlık belirtileri vermeye başlar. Adet düzensizliği veya kanamaların olması ile birlikte ağrılı cinsel ilişki de hastanın öyküsüne eşlik edebilir. Bunun olması gebelik için rahimde uygun ortamın oluşmasını engeller. Bundan dolayı da miyomların ameliyat ile alınması kararı geç kalınmadan verilmelidir. Gebeliğe engel olan bir durum olmasından dolayı tedavi sonrasında daha kolay yol alınmasına neden olur. Doktorunuz ile birlikte süreci dikkatle izledikten sonra yeniden hamile kalma ihtimallerinizi değerlendirebilirsiniz. Olumlu etkisi olmasına rağmen tedavi bir bütün olarak ele alındığında sonuç verir. Miyom Ameliyati Sonrasi Cinsel isteksizlik Görülür Mü? Kadınların en büyük sorunlarından olan vajinal hastalık miyomlar kanser kadar tehlikeli bir hücre büyümesidir. Vajina içinde rahatsız edici bir şekilde büyümesi ve bunun sonucu olarak iç organlara kadar ulaşarak genişlemesi ile rahim duvarını kaplayarak sağlığı tehdit eder. Diğer yandan doğum riski olarak yumurtalıkları abluka altına alan miyomlar erken tedavi edilmediği sürece anne olmaya engel olur. Miyomlardan rahatsız kadınlar ameliyat olduktan sonra cinsel isteksizlik asla yaşamaz hatta ruh sağlığı ve çift ile uyum yaşanarak istek arttığı gözlemlenmiştir. Miyom Ameliyati için Parça Alınıp Araştırılmasi Gerekir Mi? Miyomlar özellikle menopoza girmiş kadınlarda yaygın bir şekilde görülmektedir. Genellikle masum tümör grubunda olsalar da alınmaları tercih edilir. Miyomlar alınmadan önce biyopsi ile araştırılmaz. Nedeni ise her türlü oluşumun alınması gerekliliğidir. Alındıktan sonra ise miyom araştırması yapılır. Daha sonra yapılan bu araştırmanın amacı miyomun kanserleşip kanserleşmediğini tespit etmektir. Kanserleşen miyom hücresi görüldüğü anda uygun tedavi başlanır. Ayrıca miyom incelemesi kanser evresini de anlamaya yardımcı olur. Herhangi bir kanama veya idrar sıkıntısı olan kadınların kontrole gitmesi gerekmektedir. Bu sorunlar büyük miyomlardan dolayı oluşabilmektedir. Ultrasonografi ile miyomlar görüldükten sonra basit bir işlemle çıkartılırlar. Ardından laboratuvarda gerekli incelemeler yapılır. Açık Miyom Ameliyatı Sonrası Cinsel ilişki Ne Zaman Başlamalı ? Kadınların üreme dönemlerinde sıklıkla karşılaştığı rahatsızlıklardan biridir. Miyom iyi huylu bir rahim tümörüdür. Miyom Ameliyatı Sonrası Cinsel ilişki Miyom ameliyatı sonrasında cinsel ilişki için şu faktörler göz önünde bulundurulabilir Ameliyat türü, Ameliyat olan kadının ağrı durumu, Kanama. Ameliyat türü cinsel ilişki zamanını belirleyen etkenlerden biridir. Açık olarak yapılan miyom ameliyatlarında kesiler olacağı için kanama ve ağrılar görülmesi muhtemeldir. Açık miyom ameliyatlarında bu gibi durumlardan dolayı, cinsel ilişki başlama zamanı da kapalı ameliyatlara göre daha geç başlamaktadır. Genel olarak cinsel ilişkiler 14 gün sonra ağrı, kanam gibi durumların geçmesi ile başlanabilmektedir. Miyom ameliyatı kapalı ve açık yapılabilir. Kapalı miyom ameliyatı nasıl yapılır? Kapalı miyom ameliyatında, hasta tamamen uyutulur, genel anestezi verilir. Göbek deliğinden kamera ile girilerek, rahim ve yumurtalıklar görülür. Miyomun nereye yerleştiği net olarak tespit edilir. Karnın iki yanından, kasık bölgesine yakın şekilde 2-3 adet delik açılır ve ameliyat cihazları bu deliklerden yerleştirilir. Miyom karın içinde çıkarılır, daha sonra laparoskopik bir aletle, küçültülür, deliklerden geçecek hale getirilir ve alt karındaki deliklerden çıkarılır. Miyom çıkarmak için, karın kesilmez, böylece hastada karın kesisi olmaz. Kapalı miyom ameliyatı için, rahim içine gömülü yada rahim dışına, karın boşluğuna doğru büyümüş miyomlar uygundur. Rahim içine doğru, rahim iç zarında yerleşmiş miyomlar, histeroskopi denilen ışıklı kamera sistemi ile alınır. Histeroskopi sırasında, miyomun % 50’den fazlası görülebiliyorsa, alttan çıkarılabilir, fakat, % 50’den daha azı görülüyor, çoğu rahim duvarında gömülü ise, bazen alttan çıkarılamaz. Böyle durumlarda kapalı miyom ameliyatı da uygulanamayabilir, açık miyom ameliyatı gerekebilir. Kapalı miyom ameliyatı olanlar, sonrasında ağrının az olduğunu, hemen ayağa kalktıklarını ifade ederler. Hastanede yatış süresi ortalama bir gündür. Kapalı miyom ameliyatı kaç saat sürer? Ortalama 1,5 saat sürer. Kapalı miyom ameliyatı hangi hastalarda yapılır? Hastaların ameliyat öncesi değerlendirilmesi çok önemlidir. Ultrason ve MR incelemesi ile miyomun yeri, rahim içindeki yerleşimi, kapalı ameliyata uygun olup olmadığı analiz edilir. Rahim dışına doğru büyümüş, saplı miyomları almak çok kolaydır, rahim içine gömülmüş miyomlar da alınabilir. Miyom rahim iç zarına doğru, bebeğin büyüdüğü boşluğa doğru ilerlemişse, laparoskopiden ziyade histeroskopi ile almak gerekir. Kapalı miyom ameliyatı hangi hastalarda yapılamaz? Rahim kanseri durumunda kapalı ameliyat önerilmez. Kapalı miyom ameliyatı sonrası dikkat edilmesi gerekenler nelerdir? Kapalı miyom ameliyatı sonrası dikkat edilmesi gerekenler, açık abdominal miyom ameliyatı ile aynıdır. Hastanın kanaması olabilir, bu kanama bazen adet kanaması kadar da olabilir. Karın ağrısı olabilir, bu durumda basit ağrı kesiciler yeterli olacaktır. Antibiyotiklere düzenli devam etmek gerekir. Yemek ve içmek konusunda bir sınırlama yoktur. Ameliyattan bir gün sonra hasta banyo yapabilir. Ameliyat delik bölgesinin kapalı olması, enfeksiyon riskini azaltmak açısından gereklidir. Bir ay cinsel ilişkiye izin verilmez, bu da enfeksiyon ve ağrıyı engellemek içindir. Ağrının giderek artması, ateş olması, gaz ve büyük tuvaleti yapmakta zorlanma durumlarında doktora haber vermek gerekir. Kapalı miyom ameliyatı sonrası komplikasyonlar nelerdir? Vajinal kanama veya ameliyat delik yerlerinden kanama Enfeksiyon; kapalı ameliyatlar sonrası az görülür, idrar yolu enfeksiyonu yada ameliyat dikiş yeri enfeksiyonu olabilir Ateş olabilir, pek çok hastada yaşanabilir Barsak yaralanması, rahime yakın olduğu için olabilir, çok nadirdir İdrar torbası yani mesane yaralanması, rahime yakın bir organ olduğu için olabilir, çok nadir görülür. Laparotomiye yani açık ameliyata geçilmesi; durdurulamayan kanama durumunda olabilir. Her kapalı ameliyat, az da olsa açığa dönme durumu taşır. Rahim etrafında, karın içinde yapışıklık, her ameliyatta olabilir, kapalı ameliyatlarda daha azdır. Gaz çıkaramama, barsakları ilgilendiren bir komplikasyondur, nadir görülür. Kapalı miyom ameliyatında, hastanede yatma süresi kısadır, bazen ayaktan yapılır, bazen bir gece yatmak gerekir. Hastanın ameliyat sonrası ağrısı çok az olur, enfeksiyon riski de çok düşüktür. 2-3 gün içinde normal hayata dönebilirler. Ameliyat sonrası mutlaka kontrol gerekir, genellikle bir hafta 10 gün içinde görüşmek gerekir. Ultrason ile yapılan muayenede, alınan parça sonucu yani patoloji sonucu da değerlendirilir. Kapalı miyom ameliyatı ve Gebelik Miyom ameliyatı sonrası gebe kalınabilir. Kapalı yada açık ameliyat arasında, gebe kalabilme açısından bir fark yoktur. Asıl konu rahimin kesilmiş olmasıdır. Kapalı miyom ameliyatı sonrası normal doğum yapılır mı? ● Kapalı miyom ameliyatı sonrası 6 ay gebelik önerilmez, rahimin iyileşmesi beklenir. ● Ameliyat sonrası, gebe kalmakta sıkıntı yaşanırsa, HSG denilen ilaçlı rahim filmi ile rahim ve tüplerin değerlendirilmesi gerekir. Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

miyom ameliyatında en iyi doktorlar istanbul